Kafa Açan Yazılar

Modern Kültür Etkisi:Yozlaşmış Duygular

 Modern kültürün esintilerine kapılıp gittiğimiz şu zamanlarda;insanlar kendi benliklerini kaybedercesine makineleşmeye gidiyor. Yahu, nedir bu Modern kültür? Yenilip içilen bir şey mi diyecek olursanız küreselleşmeyle başlayan, 20.yüzyıllarının başlarından itibaren doğan bir değişimdir. Teknolojinin gelişmesiyle eski alışkanlıklarımızı bırakıp, yeni kültürlerin aşılanması sonucu ortaya çıkmıştır. Sosyal medya,televizyon kanalları bu konuda bize en çok yardımcı olan platformlardır. Yardımının tartışmaya açık olduğunu görmezden gelerek devam etmek istiyorum.

Kendi duyguları,karakterini unutup başka biri gibi olma çabasındalar. Sanki onu bu şekilde beğenmeyecekler hissiyle  günümüz toplum gençliği ‘’özenti’’ içerisinde büyüyor.‘’Instagramdan şu kadar like almalıyım’’,’’Takipçi sayım düştü’’,’’Şu yakışıklı çocuk benim fotoğrafımı beğenmiş’’…Bu ve bunun gibi konuşmalara çok tanık olmuşsunuzdur.Hayatımız sosyal medyanın çevresinde değil,adeta sosyal medyanın ta kendisi halini aldı.Bir kafede oturduğunuz zaman  etrafınızı gözlemlerseniz,sohbet etmek yerine  telefonlarına gömülmüş kişiler görürsünüz.İnsanlar artık konuşmuyor ve bu da en büyük problemlerden biri olan iletişimsizliği doğuruyor.Bu iletişimsizliğin etkisiyle bir çok arkadaşlıkların,evliliklerin,aşkların bittiğini görebiliriz.

İletişimsizliğin tek sebebi sosyal medya mı?Bütün bir suçu başkasına yıkmak her zaman kolaydır.Ama kolaya kaçmak korkaklıktır.En büyük iletişim problemimiz;anlamak için değil,cevap vermek için dinliyoruz.İnsanlar problemleriyle yüzleşmeli ve hatalarını görmelidir.İnsanın özünde,karakterine gizlenmiş şifreler vardır.Bu şifreler DNA olarak adlandırdığımız;kaşımız,gözümüz,yüzümüzden ziyade duygusal bir olduğuna inanmaktayım.Hatta insanların;’’bu huyun babana çok benziyor’’ yada ‘’kime çektin sen böyle?’’ gibi tavırlarının bundan kaynaklı olduğunu kendimce bir teori bazında değerlendirdim. :) Peki,artık asıl konumuza gelirsek,yozlaşmış duygular size neyi çağırıştırıyor?

Yozlaşmış duygulardan kastım,insanların birbirine olan sorumluklarından kaçma isteği,güven problemi yaşayan bir çok insan topluluğunun varlığı,para dışında hiçbir düşünceyi kabul etmeyen bireyler,aşk,sevgi,aile gibi toplum değer  yargılarının artık bir önemi kalmaması.

İnsanlar aşık olmaktan korkuyor, birbirlerine güvenmekten kaçınıyor, evlenmek istemiyor, evli çiftlerin çocuk yapmanın sorumluluk getirdiğini düşünüp vazgeçiyor. Bu ve bunun gibi bir çok sosyal yapımızda bir zedelenmeler olduğunu inkar edemeyiz. Peki bunu düzeltmek için bir çabamız var mı? Söz konusu bile değil. Kimse hatalarının farkında değil ya da yüzüne vurulmasından hoşlanmıyor. Bu yüzden bu durumu hiçe sayarak olabildiğince kaçıyor.

Ben duygusal paylaşımların azalmasından kaynaklı bu şekilde olduğunu düşünüyorum.Onun bunun ne yaptığını konuşmak,başkalarına özenip kendi ruhunu öldürmek,aile gibi toplumsal varlığın değerini hiçe saymak,çocuklarımızın eline tabletler vererek sokakta top oynamalarına izin vermemek bize bir şey kazandırmaz.Sosyalleşmeyi sadece sosyal medya kullanmak olarak algılamamak gerekir.Kaliteli zaman kavramıyla özdeşleşmek gerekir.Bunları yapmak yerine beyni yıkanmış bireyler halinde yaşıyoruz.Empati,vicdan,sevgi gibi değerlerimizi unutup başka bireyler olmaya çalışıyoruz.Bir nevi maske takıyoruz.Bu maske elbet bir gün düşecektir ama o zaman kaos çok büyük yankı bulacaktır.Hayat sadece bunlardan ibaret değil.Hayat yaşamak için fazlasıyla kısa ve önemli olan anı dolu dolu yaşamaktır.Zamanınızı boşa geçirmemenizi,aşktan korkmamanızı,sevgi dolu yaşamanızı,en önemlisi özgün bireyler olarak kalmanızı temenni ediyorum.Bunun için çaba göstermek gerekecektir.Korkmadan yaşamak lazım,her insan dünyaya bir izini bırakıp gidecek.Güzel izler bırakman dileğiyle…

Dipnot:Yukarıda da belirttiğim gibi,sosyal medyanın elbette ki hayatımızdaki artılarını inkar edemeyiz.Burada sosyal medya düşmanı olarak algılanmaktan ziyade,her şeyi düzenli ve yerinde kullanmanın önemini vurgulamak istediğimin anlaşılmasını isterim.Hepimiz değerliyiz.Kendinle barıştığın an,güzellikleri farkedeceksin.Güzellikleri farketmen dileğiyle… :)

Merve Güllü

Sakarya Üniversitesinde İnsan Kaynakları Yönetimi bölümünü bitirdim. Bir Adanalı olarak birazcık hayattan, birazcık koşuşturmalarımızdan, düşünsel ve sevgisel bütünün derinliğinden yani delilikten; yeri geldi mi çoğunun size faydalı olacağına inandığım yazılar yayınlayacağım. Hatamız olursa affola. Bir mail kadar uzağındayım.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu