Milletvekili Zeynep Yıldız’ın Katılımıyla Gençlik Ve Proje Derneği’nin Gençlik Toplantısı Düzenlendi
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Kent Konseyi tarafından düzenlenen Yerel Destek Programı (YEDEP) kapsamında Gençlik ve Proje Derneği tarafından tasarlanan ve yürütülen “Gençlik İçin Yönetişim: Dijital Dünya” Projesi tüm hızıyla devam ediyor. Son olarak proje Kapsamında Milletvekili Sayın Zeynep Yıldız’ın katılımlarıyla Gençlik Toplantısı gerçekleştirildi.
Milletvekili Sayın Zeynep Yıldız’ın katılımlarıyla proje kapsamında gerçekleşen Gençlik Toplantısı’nda gençlerin karar alma mekanizmalarına katılımı, dijital dünyadaki katılım biçimleri, dezenformasyonun katılıma etkileri konuşuldu. Gençlerin soru ve görüşlerini dinleyen Milletvekili Zeynep Yıldız bilişim hukuku alanındaki çalışmaları ve politika yapım süreçlerindeki tecrübelerini gençlerle paylaştı.
Proje Koordinatörü Gökhan Ak “Bu proje ile amacımız gençlerin dijital dünyada sağlıklı ve aktif bir şekilde görüşlerini dile getirmelerinin yollarını konuşmak ve bu noktada yerel ve ulusalda nasıl çalışmalar yapılabileceğini ele almaktır. Gençler arasında özellikle dijital katılım araçlarının bilinirliğini artırarak bunların kullanımını yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.” diyerek projenin kapsamını vurgulayarak toplantıyı açtı.
Toplumun farklı kesimlerinden gençlerin davet edildiği toplantıda gençler; katılım, aktif vatandaşlık ve dijital mecralara dair soru ve düşüncelerini dile getirdi. Gençleri dikkatle dinleyen Milletvekili Zeynep Yıldız ise özellikle dijital mecralarda artan kirli ve yanlış bilgi ile mücadeleye dair tavsiyelerinde bulundu ve devletin bu alandaki mücadelesi ve ilgili hukuki düzenlemeleri dile getirdi.
DİJİTAL DÜNYANIN DA SOSYAL MEDYANIN DA BİR HUKUKU OLMASI İHTİYAÇTIR
Hukukçu kimliği ve özel çalışma alanı olan bilişim hukuku konusuna dair ihtiyaca vurgu yaparak sözlerine başlayan Sayın Milletvekili Zeynep Yıldız, “İnsanın olduğu ve insan ilişkilerin olduğu her alanda hukuk var ve olmak zorundadır(…)Dijital tecrübe çok yeni bir tecrübe. Dolayısıyla dijital dünyada insanların hakkı nedir ne değildir, buna bağlı olarak da dijital hukuk nedir ne değildir sorusu çok yaygın şekilde konuşuluyor. Şimdi insanlar gündelik hayat içerisinde birbirlerine hakaret ettiklerinde suç olan bir eylem hele ki kopyalanıp çoğaltılabilen saklanabilen bir ortamda hakaret ettiklerinde bunun cezası olmayacak mıdır? Olmalıdır.(…) Sosyal medya şirketleri büyük kazançlar elde ediyorlar. Dolayısıyla bunun vergilendirilmesi lazım. Benim asgari ücretle geçinen vatandaşım yeri geldiğinde aldığı bir peynirin kdvsini ödüyor vergisini ödüyor.” diyerek sözlerine başladı.
TBMM’nin ilgili komisyonlarında yapılan tartışmalardan bahseden Yıldız, özellikle yapılan yasal düzenlemeler ile dijital katılım mecralarının sahibi olan Sosyal Medya kuruluşlarının Türkiye’de temsilcilikler açmasının dezenformasyon ve linç kültürünü engellemede etkili olacağını ve bu sayede sosyal mecraların toplumun her kesiminden kişiler için daha steril ve sağlıklı katılım imkânı sağladığını ifade etti. Bunun yanı sıra pratik uygulamalar sonucunda elde edilen çıktıların değerlendirildiğini ve daha sağlıklı uygulamalar için yasal zeminlerin oluşturulacağını, dünyada bu konuda farklı uygulamalarında özenle takip edildiğini dile getirdi.
“Dijital hukukta Avrupa ülkelerii ile aynı düzlemde ilerliyoruz.” … “Sosyal medya hukuku kendini daha yeni oluşturan bir alan. Ve biz de kendini yeni oluşturan bu alanı hemen peşi sıra yakalamak istedik. Mesela Almanya’da bu düzenleme bizim yaptığımız tarihten 1 sene kadar önce çıkmıştı. Dolayısıyla bu konuda gündemi çok sıkı takip ediyoruz. Mesela Fransa’dan daha önce biz çıkardık…. “Sosyal medya hukuku yeni oluşan bir alan. Mutlak doğrusu ve mutlak yanlışı olmayan bir alan. Şu an bir deneme tahtası açık konuşmak gerekirse...” diyen Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız; Almanya, Fransa, ABD’deki düzenleme örneklerinin Türkiye’de ne kadar işlevsel olabileceğinden yola çıkarak Türkiye’ye uygun özel bir düzenleme yapıldığı belirtildi.
Programda son olarak gençlerin doğrudan karar alma mekanizmalarına erişim imkânının yeni uygulamalar ile nasıl artırılabileceği konusu üzerinde duruldu ve bu konuda hem Türkiye’de hem de diğer ülkelerde teknik altyapı ve sosyolojik olarak toplumun değişime adapte olması konusunda zamana ihtiyaç olduğu ifade edildi.
