Türkiye’de Yabancı Öğrenci Olmak
Her ne kadar sitemizi okuyan pek yabancı öğrenci olduğunu düşünmesem de; yine de bu yazıyı yazmak istedim. Çünkü üniversiteye başladıktan sonra çevremde orantılı olarak artış gösteren yabancı uyruklu arkadaş sayısıyla beraber bu konuya merakım arttı. Acaba ne gibi zorlukları olabilir?
Biz bu kültürde doğup büyüdüğümüz için çoğu şey normal geliyor ancak dışarıdan nasıl görünüyor merak ettim. Buradan yazımda bana yardımcı olan müthüşlü insan İspanyolca hocama teşekkür etmek istiyorum. Onun cevaplarıyla oluşturduğum bu yazı umarım birilerine yardımcı olur.
Öncelikle genelde yabancı gençler Ankara’ya okumak için geliyorlar. Bunun dışında İstanbul veya İzmir gibi şehirleri daha iyi biliyorlar. Ale de Ankara’ya okumak için gelmiş. Buraya gelme sebebinin annesi olduğunu daha önce Türkiye hakkında annesinin anlattığından fazla bilgisi olmadığını anlattı. Burada bir üniversitede mühendislik okuyor.
Yabancı iseniz tavsiyemiz Türkçeyi sokakta insanlarla konuşarak öğrenmeniz, tabii kulak zarınıza dikkat edin.
İlk geldiğinde hiç Türkçe bilmediği için zorlandığını ve çok yalnız hissettiğini söylüyor. Türkçe öğrenmek için bir dil kursuna gitmeyi düşündüğünü ancak dil kurslarının çok pahalı olduğunu söyledi. Daha sonra Youtube’dan videolar izleyerek öğrenmeye çalışmış ama 10 kelime ancak öğrenebilmiş. Daha sonra o 10 kelimeyle insanlarla iletişim kura kura geliştirmiş kendini. İlk öğrendiği Türkçe kelimenin “koltuk” olduğunu söyledi ki bu bence ilginç. Çünkü genelde ülkemize gelen insanlara küfür öğretme gibi bir durumumuz var.
Para kazanmak için; dil kurslarında çalışabilir veya tercümanlık yapabilirsiniz.
Ülkesinin yaşadığı ekonomik sorun sebebiyle ailesi maddi açıdan yardım etmeyi buraya geldikten 1 yıl sonra bırakmış. O da çalışmaya başlamış. Zaten kaç kişiyle konuştuysam yabancı ya çevirmenlik ya da bir dil kursunda eğitmenlik yapıyor. Devlet burs sağlamıyormuş. 4 yıldır İspanyolca öğretiyormuş.
Ülkem diye demiyorum, misafirperverlik en iyi özelliklerimizdendir. Yardımsever insanları barındırır içinde…
Burada yaşadığı en iyi şeyin buradaki misafirperverlik olduğunu söylüyor. Yaşadığı mahallede maddi sıkıntı çektiğini fark eden yaşlı bir teyze, faturalarını ödemesi için yüklü bir meblağı sorgulamadan vermiş. Veya telefonunu bir yerde unuttuğunda kimse telefonunu çalmıyormuş. Demek ki ülkemizde hala iyi insanlar var. Burayla ilgili en zor durumun ise yabancılar için kazıklanmak ve bazı kültürel farklılıklar olduğunu söylüyor. “Tüm yabancılar ayaklı dövizdir” anlayışına rağmen ülkemizdeki insan kalitesinin bir hayli yüksek olduğunu ifade ediyor.
Yaşadığı ülkede Türk insanının nasıl bilindiğini sorduğumda ise Türklerin dürüst bilindiğini ancak Türkleri tam anlamıyla bilmeyenlerin bizi Araplarla özdeşleştirdiğini söylüyor. Bazı insanlara göre deveye biniyormuşuz.
Taksiciler ve kazıkçılar…
Buradaki yabancı öğrencilere ise tavsiyesi taksicilere ve satıcılara dikkat etmeleri. Bunun dışında ne kadar çabuk Türk kültürüne adapte olurlarsa o kadar iyi olacağını söylüyor.
Tüm bu öğrendiklerimle şunu demek isterim ki yabancı öğrencilere yardım etmeliyiz. Çünkü anladığım kadarıyla buraya geldiklerinde sudan çıkmış balık gibi oluyorlar. Bunu okuyan yabancı uyruklu arkadaşları bizimle iletişime geçmeye davet ediyorum.