Kafa Açan Yazılar

TEKNOLOJİ KULLANMAK, ÜRETMEK?

 

Açıkçası az çok her insanın bu hakkında söyleyeceği eminim çok şey vardır. Peki, baktığımız onca nokta arasında biz teknolojinin neresindeyiz? Neden teknoloji bu kadar hızlı ilerliyor? Birçok önde gelen firma teknolojide o kadar ilerledi ki, artık sürümden kazanma dediğimiz politikaları uygulayıp gelecek 50 yılın karını hesaplayıp bu verilere göre ilerliyor. Bu noktada bizim rolümüz epey yüksek.

Daha iyisini fiyata bakmazsınız istemek, tüketim toplumu olarak yaşamını sürdürmek, elimize tutuşturulan teknolojiyi sorgulamadan kabullenmek… Bunlara birçok seçenek eklenebilir ancak sonuç değişmeyecektir. Peki ne demek elimize tutulan teknolojiyi sorgulamadan kabullenmek? Bilgisayar kullanmayı elbette hepimiz çok iyi biliyoruz. İçerisinde dönen 1-0 mantığı ve elektrik akımının kontrol sistemi? Bu konu hakkında toplum olarak yeterli miyiz? İçinizden “Zaten onun içyapısını bilsem satın almam, yaparım” diyenleri duyuyorum. Evet, aslında demek istediğim tam olarak da bu. Teknolojiyi kullanmak tarafında olmamalıyız. Ürütmek tarafında olmasa bile artık en azından kopyalama tarafında olmalıyız. “Made in China” sesleri geliyor kulağıma. Çalışma mantığını bir kere sorgulamaya başladığınızda elinize gelen bütün elektronik olsun mekanik olsun malzemeleri incelemeye başlıyorsunuz. Buradaki merak sadece kendinizi değil fikir olarak toplumu da bir kelebek etkisi gibi büyüyerek, yayılarak, değiştirerek devam edecektir.

 

Teknolojiyi kullanmaya devam ettikçe beynimiz uyuşuyor, saatlerce bir oyunun başında, televizyon başında, sosyal medya da geçiriyoruz. Hatta bazı favorilerim var ki hiçbir zaman yapmayacak olduğu ilginç deneyleri saatlerce izliyorlar. Sonuç ne yazık ki 2 gün sonra unutmak ile sonuçlanıyor. Peki teknoloji bu kadar kötü bir şey mi? Tabi ki değil! Çünkü verimli kullandığınızda, hayatınızı hiç ummadığınız kadar kolaylaştırdığı gibi düşünme yapınızı da bir hayli değiştirip düzenleyebiliyor. Tabi ki o hiçbir zaman geri dönüp bakmadığımız, derste hocalarımızın yazdığı tahtanın fotoğrafını çekmek gibi aktivitelerden bahsetmiyorum.

O tahtanın fotoğrafını çekip telefon üzerinde de soruyu çözenler var onlara saygım sonsuz… Telefonumuzdaki hatırlatmalar, internet üzerinden gerçekleştirilen toplantılar, Yurtdışı işlerini mailler, sosyal medya ve ya online iletişim uygulamaları halledebilmek muazzam bir gelişme. Teknoloji iletişimi bu denli güçlendirirken, Teknolojiyi yanı başında bulunan arkadaşlarıyla konuşmak yerine sosyal medya da gezmeyi tercih ederek kullanan insan kitlesi de mevcut ne yazık ki. Yanlışların olduğu yerde doğrular, Doğruların olduğu yerde de yanlışlar bulunacaktır. Bütün yanlışları önlemek ne yazık ki insanoğlunun doğası gereği mümkün değil. Ancak bunu daha iyi bir hale getirebilmek bizim elimizde. Epiktetos’un sevdiğim bir sözü var “Yarın dünyayı değiştireceğim diyorsun neden bugün kendinden başlamıyorsun?” Sanırım bu gün yapmamız gerekeni çok güzel tanımlıyor…

Ramazan MOLLAOĞLU

 

Ramazan Mollaoğlu

Marmara Üniversitesi’nde mekatronik mühendisliği okumaktayım. Şu an üniversitemde TARGEK(Tasarım Araştırma ve Geliştirme Kulübü) başkanlığını yürütmekteyim Aynı zamanda arada bir şiir, beste, deneme edebi ne varsa ebediyen yazıyorum. Kafa kampüste bölümümle daha çok ilgili olan elektrik alabileceğiniz yazılarla benimle buluşacaksınız.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu