Kafa Açan Yazılar

Kendi İsteğimizle mi Satın Alırız?


     Neden sürekli bir şeylerin yenisini alma ihtiyacı duyarız? Bozuldukları için mi? Eskidikleri için mi? Yoksa son modele sahip olma arzusu hissettiğimiz için mi? Peki ya tüm bunlar planlıysa? Yeni ürünleri almak için planlı olarak yönlendiriliyorsak?

    Maalesef çoğu zaman satın almak zorunda bırakılıyoruz. Firmalar bizi yeni ürünü almaya çeşitli yollarla itiyorlar. Bir firma piyasaya yeni bir telefon modeli çıkarttığında piyasadan kalkmasını istediği eski modeline gerekli güncellemeleri vermiyor. Kullanılmak istenilen mobil uygulamalar kullanılamaz hale geliyor, telefon desteklemiyor. Kullanıcı artık ihtiyaçlarına cevap vermeyen bu telefonu terk etmek ve üst modelini almak zorunda bırakılıyor. Bu strateji kullanılarak piyasada sürekli yenilenme sağlanmış oluyor. Zamanında ünlü iktisatçı Shumpeter buna “Yaratıcı Yıkım” dese de biz şimdilerde buna “Planlı Eskitme” adını veriyoruz. Örneğin televizyon sektöründe önemli futbol maçları paralı TV kanallarında verilmektedir. Ücretsiz uydu yayını ile ihtiyaçlarını karşılayamayan tüketici paralı TV kanallarını satın almak zorunda bırakılıyor.  Rağbet gören önemli yayınların bir çoğu paralı kanallarda yayınlanmaya başladı. Ücretsiz uydu yayını planlı bir biçimde piyasadan kaldırılmaya çalışılıyor. Görüldüğü üzere televizyon sektöründe de planlı eskitme örneklerine rastlamak mümkün. Planlı eskitme stratejisine en çok teknoloji piyasalarında rastlasak da diğer sektörlerde kullanılmadığını söylemek doğru olmaz. Elektrik süpürgelerinde de örneklerini görmek mümkün. Firma piyasadan kalkmasını istediği ürün için toz torbası ya da yedek parça gibi yan ürünleri üretmeyi kesiyor. İhtiyaç duyduğu ek ürünlere ulaşamayan tüketici yeni modeli almak mecburiyetinde bırakılıyor.

    Planlı eskitme stratejisine verdiğimiz örnekler gibi hayatımızın içinden birçok örnek verebiliriz. Bu strateji biz tüketicileri usandırsa da aslında teknolojik gelişmelerin yaşanmasına ve piyasaların sürekli yenilik içerisinde olmasına neden oluyor. Dinamik bir piyasa oluşturuluyor. Tüketicilerin ihtiyacına cevap veren yeni ürünler her zaman piyasa da yer alıyor. Aktif ve sürekli iyileşme için faydalı bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz.

Şeyma Öztürk

Ben Şeyma, biraz deli dolu, biraz girişimci, dolu dolu iktisatçı. Evet yanlış okumadın, belki de tanıdığın bölümünden memnun ve mutlu olan tek iktisatçı olabilirim. İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü 4. sınıf öğrencisiyim. Aynı zamanda bölüm temsilcisiyim. Öğrencilik yıllarımı verimli geçirmek için elimden geleni yapıyorum.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu