Kafa Açan Yazılar

1+1≠2

İlkokulda rakamlardan sonra ilk öğrendiğimiz şeydi 1+1. Daha da ilerleyince x-x=0 olduğunu öğrendik. Olayı daha ileri boyuta taşımak isteyenler ise x/∞ =0 olduğunu öğrendi. 1 metrenin ne kadar olduğunu da. Farklı alanlara yönelenlerden bazıları ise uzayın sonsuz olduğunu. Sonsuz kelimesinin sonu olmayan manasına geldiğini.

Peki gerçekten öyle mi?

Sonuç olarak bize ilkokulda elma ile armutları toplayamayacağımız öğretildi, toplayacağımız şeylerin aynı olması gerektiği ki sıkıntının ilk temelini attık bu cümlede. Mühendislik ile aşina olanların daha iyi bildiği üzere bir şeyden asla 2 adet yoktur. Yeterince yakından bakarsanız mutlaka farklı olduklarını göreceksiniz, aynı tezgahtan çıkmış 2 ürününde bile bu fark mevcuttur. E o zaman??

Yani 1+1 daima 1+1’e eşittir lakin medeniyetin ilerleyebilmesi için üstüne koyması ve gelişmesi gerekmektedir bunun için 1+1i’n 2ye eşit olduğu kabul edildi. “1 taş + 1 taş =2 taş” dan başlayan adem ilerleme kaydetmeye başladı. Sonraları paranın icadı, aldım, sattım, borç, George derkene insanlara bir rakam lazım oldu, bu sıfırdı ki kendisi sadece kağıt üstünde var olan bir rakamdır ki sayma sayılarının arasında değildir doğal sayılara dahildir 0. Yokluğu simgeler, herhangi bir şeyin olmayışını, çünkü ortaya bir elma atıp 1 elmayı gösterebilirsiniz ama 0 elmayı uygulamada gösteremezsiniz ki belki bu noktada sıfır elma sıfır armuta eşit olabilir.

Uzay Evren

Uzaydan bahsettiler sonsuz dediler sonu yok dediler; bilinen en uzak yıldızdan 2 adım sonra bir duvara çarpmayacaklarını nerden bildiler? Ki günümüzde uzayın sonsuz olduğuna dair bir kanıt yoktur, varsayalım ki elinizde yakıt vs sıkıntısı olmadan seyahat edebilecek bir araç var, bu araçla sadece uzayın limiti var ise bir şeyler ispatlayabilirsiniz aksi takdirde sadece sınırın daha ötede olabileceği düşüncesi içinde kavrulursunuz. Çünkü aslında buradaki sonsuz sonu olmayan değildir, ulaşılamayandır, aynı x/∞ ‘de olduğu gibi. Bu sayı aslında 0,00000000…01 e eşittir ve sonsuz aslında buradaki sıfırların sayısıdır, sonu olmayan değil bizim için ulaşılamayandır aynı pi sayısının basamakları gibi. O kadar küçük bir sayıdır ki  sıfır kabul edilir.

Sıra kullandığımız ölçü birimlerinde.

Zaman kavramı tarihin başından beri var ama zamanı ölçmek için kullandığımız birimler ise bizim hesap yapabilmek amacı ile oluşturduğumuz şeylerdir. Bir gün 24 saat olarak hesaplanır o kadar sayı arasında niye günü 24’e böldükleri ve ortada zamanı ölçmek için bir alet olmadan 24’e bölmek için bir günü nasıl ölçtükleri ise başka bir muamma. Gündelik hayatta kullandığımız metre biriminin kabulü ise çok daha kramplı ki ilk kabul edilen blokların zamanla kısaldığı ayrı bir gerçek. Zaten en sonunda ışığın zaman ile bir fonksiyonunu kullanıp onu 1 metre için referans kabul ettiler. Aynı durum inç ve libre ölçüleri için de geçerlidir. Bunların üstüne ise bunlara bağlı olan türetilmiş büyüklükleri oluşturduk.

Bu temel ve türetilmiş değerleri kullanarak inşa ettiğimiz devasa yapıları ve inanılmaz makineleri gördük kafamızı kaldırdığımızda. Bilmiyorum bu kadar şeyi okuduktan sonra ne gözle bakıyorsunuz onlara veya etrafınıza, içinizde biraz olsun kandırılmışlık hissi uyandı mı yoksa bir tık daha aydınlanmış mı hissettiniz bilmem ama gerçek bu. Biz bazı şeyleri temel ölçü kabul ettik ve bunların üstüne medeniyetler kurduk.

Bu kadar konuştuktan sonra ben neden bunları anlatmak istedim onu da bilmiyorum. Gülme gerçekten bilmiyorum. “Kendi temel ölçülerinizi yapın” da olabilir sonuç herhangi başka bir şey de, sonuç çıkarımı kişiye özgüdür ben ise sadece farklı bir açı sunabildimse bana yeter.

 

Hacı GKŞVA

Hakan Aşçı

Ne kadar ağzımı tıkasa da hayat, zihnimden sızıyor yalancı çıkmak istediğim düşüncelerim; yaşama dair, topluma dair, bireye dair...

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu