Eğlenceli Kafalar

Bir KOÜ’lünün Dört Senesi

Sizlere bu yazımda dört senemde gördüğüm “Öğrenci Yaşam Doğrusu”nu, evre evre sizlere aktarmaya çalışacağım.

 

1. Sene: Adaptasyon Evresi

Okulun ilk günlerindeki temsili birinci sınıf portresi, aha da bu! Lise bitmiş, sağlam bir YGS-LYS maratonu atlatılmış, e haliyle tipler bayağı darmadağın ama kılık kıyafet konusunda da bir o kadar temiz ve düzenliler.

Bu yavrucaklar -ki ben de bir zamanlar öyleydim- ilk seneden “ÇAP yapacağım”,”hocaların önerdiği her kitabı satın alıp okuyacağım”,”seminerlerin hepsine eksiksiz katılacağım”,”devamsızlık yapmayacağım”,”fakültenin öğrenci kulübüne dahil olup sorumluluk alacağım” gibi hedeflerle ideallerini pekiştirmek için gayret gösterirler. Pek tabii ki, üniversite hayatım boyunca bu tipin böyle devam ettiğini hiç görmedim… GEÇME NOTU 65 ZATEN, NEREYE DEVAM EDİYORSUN?! Ama rivayetlere göre böyle öğrencilerimiz var. Bazıları bu evreyi hiç yaşamaz, bazıları ise bu evreden hiç çıkamaz.

Bu evre ilk defa devamsızlık yaptığında, ilk dersten atıldığında, ilk defa bir dersi alttan aldığında, ilk bulaşık yıkamayışla, ilk defa sınıf arkadaşlarınla kafeye oturduğunda, ilk defa bir eğlence mekanına adım attığında vb. etmenlerle ve “aga ben üniversite öğrencisiyim yahu” dediğin anda noktalanır.

2. Sene: Özgürlük Evresi

Heeeh… En cafcaflı senedir -en azından ilk evreyi ilk senede atlatanlar için- Bu evredeki KoÜ’lü üniversite öğrencisi artık üniversiteli, yani özgür olduğunun farkına varır. Tip olarak kendine bir çeki düzen vermeye bu evrede başlar. Aynı zamanda Umuttepe’de düzenlenecek bahar şenliğinin hayaliyle yaşar.

Nerede eğlence var, direkt damlar. Seka’ya iner bisiklet sürer, Yahya Kaptan’da manitacılığa çıkar, bir Değirmendere yapar, Maşukiye’de pikniklere gider, Bayındırlık’ta-Akçakoca’da kankalarının evinde kalır, kafeler, canlı müzikler, barlar… Kocaeli’de yapacak ne kadar faaliyet varsa hepsini bu evrede artık rutinleştirir. Bir yerlerde de part-time iş bulur-ki eğlence masrafını karşılasın- Dersleri de bayağı bayağı bir salmıştır, alttan ders almaya alışmıştır. Salmasa da geçmesi zor zaten, 65, boru değil. Bu evrede uzun süre kalanlar okullarını uzatır, uzatır, uzatır…

3. Sene: Farkındalık Evresi

Bu evreyi en baba resmeden fotoğraf bu… Özgürlük Evresi’nde bol bol dağıtan, saçmalayan masum KoÜ’lümüzün kafası bu evrede alttan biriken derslere ve diğer derslerine çalışmaktan kafasını kaldıramaz. Daha önce yaptıklarından ve derslere odaklanmayıp aylaklık ettiği için HİÇ PİŞMANLIK DUYMAZ yine de vicdansız. Ama mezun da olmak istediği için “mecbur” çalışır. Pederbeyle validehanım canına okuyacaktır yoksa.

Evinde salonu darmadağınıktır, odası kıyafetlerin keşmekeşliğinden muzdariptir. İki ev arkadaşı olarak kalırken, kader ortağı olan diğer arkadaşlarıyla sabahlara kadar ders çalışırlar ve hane nüfusu genelde üçe veya dörde katlanabilir.

Bu evrede öğrencimizin kafasında bir ampül parlar: KOLAY SEÇMELİ VE ÜSD DERSLERİ KREDİ YÜKSELTİR! Ders seçim dönemine gelinmeden önce sıkı bir araştırma yapar, en kolay geçebileceği dersleri, en öğrenci dostu olan hocaların derslerini almak için ders seçim gününün ilk ışıklarında bilgisayarın başına oturur, fakat o da ne?! Saat sabah 08.00 ve ÖBS tepelemesine dolu! Çünkü, herkes onunla aynı kaderi paylaşıyordur… Yaklaşık 6-7 saat sistemi zorlayan genç “aga istediğimiz dersleri alamadık ama Allah’tan B ve C planı yapmışım” diyerek kendini avutur ve kaderine razı olur. Bu evrede derslerinin tamamını verenler başarılı olup, bir sonraki evreye geçiş yaparlar.

4. Sene: Mezuniyet Evresi

Herkesin yaşayacağı evredir. Bu evrede alanınızla ilgili bol bol makale ve akademik dergiler okuyarak tez yazar, proje tasarlarsınız. Tembel bir öğrenci olsanız dahi üç senelik deneyimlerinizle son seneki dersleri kolayca atlatabilirsiniz.

Aynı zamanda en gıcık evredir. Çünkü, ikinci ve üçüncü evreleri hâlâ yaşayanlar mezun olmadıkları halde cüppeleri giyip kep atarken, birinci evrede kendi yağında kavrulan tayfa ortalama kasmış ve dereceyle dört senede ciddi ciddi mezun oluyordur.

Hayata atılacağınızı belgeleyen bu evrede gelecek kaygısı artar, sorumluluk bilinci yerine oturur ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Öğrencilik bitmiştir. Uzmanı olduğunuz alanla ilgili mesleği yapmak için mezuniyetinize 1-2 ay kala staj başvurularına başlarsınız -zaten firmalar geri dönüşü anca yapar- Sağlam bir firmada sağlam yerde bir dayınız varsa, babadan kalma bir firmanız vesaireniz varsa, rahatsınız. Yoksa ekmek aslanın ağzında. O iş yaş. Uzuuuun bir süre stajdan staja koşacaksın.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu