Kafa Açan Yazılar

Sanatın Asi Çocuğu: Dada

”Tüm yıkıcı istek aynı zamanda yeniden kurma isteği demektir.”Bakunin

Dada, Dadaizm, Dadacılık  I.Dünya savaşı yıllarında başlamış kültürel ve sanatsal bir akımdır. Dünya savaşının barbarlığına, sanat alanındaki ve gündelik hayattaki entelektüel katılığa ve erotizme bir protesto olmuştur. Mantıksızlık ve var olan sanatsal düzenlerin reddedilmesi Dada’nın ana karakteridir.

Sanat ve bilim alanındaki aydınların büyük çoğunluğu, Batı kültürü adına kültürü koruma amacı ile savaşın gerekliliğini savunmuşlardır. Dada hareketi yaklaşık tüm Avrupa ülkelerinden rejim karşıtı aydınların önderliğini yaptığı bir harekettir. Bu grupların gazetecilik ya da sanat alanındaki çalışmaları savaş başlandıktan sonra uygulanan çok daha sıkı bir denetimle neredeyse imkansızlaştırılmıştır.

Aydınların çoğu askere çağrılma durumu ile karşı kaşıya gelmiştir. Birçok aydın sığınmacı olarak başka ülkelere giderek kendi ülkelerindeki zorluklardan uzaklaşmıştır. Böylece İsviçre özellikle Zürih, Avrupa ülkelerinden gelen sığınmacı aydınların toplanma merkezi olmuştur. İsviçre tarafsızlığı dolayısıyla sığınmacıların geldikleri ülkelerin makamları tarafından izlenmelerine olanak vermemesiyle ideal bir sığınma ülkesi haline gelmiştir.

Bu yıllarda sanatçı aydınların büyük çoğunluğu anarşizme ilgi duymuştur. Aydınların ilgisini çeken köktenci bir biçimde düşüncelerin odak noktası yapılan ve bireyin gelişmesinde sınır tanımayan özgürlük kavramıydı. Dada hareketinin başlangıcında her şeyden önce aydınların başkaldırısı vardı.

Hugo Ball 5 Şubat 1916’da Zürih‘te Cabaret Voltaire adını verdiği sanatçılar lokalini açarak Dada’nın kamuya açık en önemli kurumunun doğuşunu sağlamıştır.  Ball daha önce Berlin’de dışavurumcular çevresinde bulunmuştu. Münih’te dramaturg ve yönetmen olarak çalışmıştı. Ball, lokalin açılışı için ”Tümüyle dolmuş, birçokları yer bulamamıştı. Saat 6’ya doğru çalışmaların hızla sürdüğü ve fütürist afişlerin yapıştırıldığı anda koltuklarının altında çanta ve resim bulunan dış görünüşleri açısından Doğululara benzettiğimiz dört kişilik bir delegasyon girdi içeriye. Girer girmez selamlamak amacıyla birçok kez eğilmelerinden alçak gönüllü olduklarını belli oluyordu. Kendilerini tanıttılar. Marcel Janco, Tristen Tzara, Georg Janco. Rastlantı sonucu H.Arp da oradaydı” Tristin Tzara, Zürih‘teki en önemli temsilcilerden biri olmuştu. Tzara felsefe okumak için İsviçre’ye gelmiş olan bir yazın adamıdır. Paris‘teki Dada hareketini kurdu. Hans Arp 1916’da tanınmış bir heykel tıraştı.

14 Nisan 1916’da Zürih’teki Waag lonca merkezinde Dadanın ilk büyük toplantısı gerçekleştirildi.
29 Mart 1917’de Zürih‘te Dada adlı galeri açıldı.
1 Temmuz 1917’de Dada adlı derginin ilk sayısı çıkarıldı.

Hugo Ball

Richard Huelsenbeck’e göre, sözcüğü kendisi Hugo Ball’la birlikte, bir Almanca-Fransızca sözlükte, kabaredeki bir şarkıcıya takma ad ararken rastlantı sonucu bulmuştur. “Dada psikolojidir, Alman hazımsızlığı ve bulanık nöbetidir; Dada edebiyattır, burjuvazidir. Ve Dada sizlersiniz, her zaman kelimelerle yazan ama asla kelimenin aslını yazmayan, her zaman asıl noktanın etrafından dolanan saygıdeğer şairler. Dada sonu olmayan dünya savaşı, dada başlangıcı olmayan devrimdir”

Tristan Tzara

TT Manifestosu
Tristen Tzara Dada Manifestosu Afişi

Dadaizm ve tüm diğer sanatsal eğilimler ve özellikle de budalaların yakın zaman içinde Empresyonizm’in yeni bir yorumu olarak değerlendirdikleri Fütürizm arasındaki farkı yaratan en önemli unsurdur. “Dadaist olmak bazen sanatçı olmaktan çok iş adamı veya politikacı olmak anlamına, sadece tesadüfen sanatçı olmak anlamına gelebilir. Dadaist olmak, olaylar tarafından bir yerden bir yere savrulmak, tortulaşmaya karşı olmak anlamına gelir; kısa bir süre bir koltukta oturmak anlamına geldiği gibi hayatını tehlikeye atmak anlamına da gelebilir”

Jean/Hans Arp


Dada sanatının en etkili isimlerinden olan Jean Arp, bunu şiirlerine yansıtır ve dil bilgisi kurallarından kurtulup bağımsız sözcükler, yoğun imgeler hatta ilginç anlatımlara yer verir. Jean Arp Dada ile ilgili olarak “Bu sözcüğün hiçbir önemi yoktur, bu tarihlerle de yalnızca ahmaklar ilgilenir, bizi ilgilendiren dada zihniyetidir, bizler dadanın varoluşundan önce de dadaydık.” der. “İnandığımız kardeşlik sanatıdır: sanat toplumun yeni amacıdır. Sanat aydınlığı önerir, sanat yeni insanın özüne hizmet eder. Yeni insan herkes gibi sınıfsız topluma mensup olmalıdır. Biz, komünal girişimin tamamlanmasıyla her bireyi bilinçli bir üretim gücünün mecrasına akıtmak istiyoruz. Sistemin eksikliklerine ve gücü tahrip edenlere savaş açtık. Bizim en büyük özlemimiz insanlığı manevi yönleriyle de anlamaktır.”

Francis Picabia

Kurt Wolff
Kurt Wolff Dada Manifestosu Afişi

“Temiz fikirleriniz olmasını istiyorsanız onları gömlekleriniz kadar sık değiştirin” der. Ciddiyete karşı alaycı üslubunu her zaman korumuş, mizahi duygularını hiçbir zaman saklamamış ve tutuculuğun karşısındadır. Dadaistlerin en anarşist olanlarındandır. Hiçbir anlamı olmayan makineler yapıp bunlara uygunsuz, ulvi, mistik isimler takar. ”Kübistler Dada’yı karla kaplamak istiyorlar, bu sizi şaşırtabilir, ama öyle, pipolarındaki karı Dada’nın üstüne boşaltmak istiyorlar. Emin misiniz? Kocaman gülünç ağızlardan çıkan gerçeklerin ne oldukları apaçık meydanda. Dada’nın onların nefret dolu ticaretlerini durdurmak istediğini düşünüyorlar: resimleri yüksek bir fiyata satmayı. Sanat sosisten değerlidir, kadınlardan değerlidir, her şeyden değerlidir. Dada yalnız başına kokmaz: O hiçbir şey, hiçbir şey, hiçbir şey değildir. Umutlarınız gibidir: hiçbir şeydir. Cennetiniz gibidir: hiçbir şeydir. İdolleriniz gibidir: hiçbir şeydir. Politikacılarınız gibidir: hiçbir şeydir Kahramanlarınız gibidir: hiçbir şeydir. Sanatçılarınız gibidir: hiçbir şeydir. Dinleriniz gibidir: hiçbir şeydir.”

Georges Ribemont Dessaignes
“Çürük dişlerinizi, duyan kulaklarınızı, yaralarla dolu dilinizi sök

Kurt Tucholsky
Kurt Tucholsky  Dada Manifestosu Afişi

mek için sizin seviyenize  inmeden önce, kırmadan önce kokuşmuş kemiklerini, kolera sarmış karnınızı yarıp gübre olarak kullanmak için çıkarmadan önce, yağ bağlamış karaciğerinizi, bayağı dalağınızı ve şeker hastalığına tutulmuş böbreklerinizi,parçalamadan önce çirkin, gevşek ve mide bulandırıcı cinsel organınızı Güzellik, coşkunluk, şeker, felsefe için açlığınızı söndürmeden önce matematiksel ve şiirsel metafiziksel biber ve hıyarlarınızı, sizi acımasız eleştirilerle dezenfekte etmeden, tutkuyla temizleyip parlatmadan önce hepsinden önce uzun bir antiseptik banyo yapmalıyız”

Kaynakça
Dada Manifestoları, Kaan Çaydamlı, Erol Egemen, Altıkırkbeş Yayınları, 2008

Öykü Temel

İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat Yöneticisi Yazar

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu