Özgürlük; bir şeye bağlı olmamak demektir (TDK). Peki gerçekten de “tam anlamıyla” özgür olabilir miyiz? Dünyaya geldiğimizden itibaren bağlı olduğumuz, onunla yaşadığımız bir şey var; içgüdülerimiz. Günlük yaşantımızda vücudumuz ‘otomatik pilotta’ işler; araç sürme, yemek yeme, nefes alma esnasında gibi.
Örneğin bir arkadaşınız ile konuşurken, konuşma sürecince; ağız hareketlerinizi sürekli kendinize hatırlatmazsınız çünkü bu örüntüyü öncesinde tecrübe ettiniz. Ancak arkadaşınız hoşunuza gitmeyen bir şey söylediğinde; içgüdüleriniz sizi uygun olmayan bir yola sürükleyebilir. Burada içgüdülerinize ket vurmazsanız, istemediğiniz sonuçlar ile karşılaşmanız muhtemeldir. Çevremize karşı doğal tepkilerimize (içgüdülerimize) ket vurabiliyorsak; irade gücümüz devrededir.
Çevreyi değiştirmek
İrade gücümüz ket vurmanın yakıtıdır, diyebiliriz. İrade gücümüz her zaman davranışlarımızı değiştirmek için o an yeterli olmayabilir. Bu nedenle çevremizi değiştirmemiz sonuca ulaşmada etkili olacaktır. Kitaptaki bir sözü buraya taşırsak; “Kaymak istemiyorsanız, kaygan yerlere gitmeyin.”. Buzlanmış bir zemin üzerinde yürümeyi tercih edersek kaymamak için enerji harcamamız gerekir. Onun yerine ilerlemek için daha az enerji harcayacağımız bir zemin seçmek, enerjimizi koruyacaktır.
Eğer hala; aklınızın uygun olmayan şeyleri yapmaya devam ediyorsanız, onlara ulaşmayı engelleyerek başlayabilirsiniz. Günümüzde internet bizi gereğinden fazla oyalayabiliyor ve bizi işimizden alıkoyabiliyor. Çalışırken kullanabileceğiniz, internet erişimini belirli bir süre engelleyebilecek bir aplikasyon bulunmaktadır ve adı; Freedom (Özgürlük).
Mesela gereğinden fazla; eğlenceye vakit ayırıyorsanız ortamınızı değiştirebilir, sosyal medya uygulamalarında vakit geçiriyorsanız telefonunuzdan silip sadece bilgisayarda kullanabilirsiniz. Daha yükseğe zıplamak istiyorsak, bizi ağırlaştıran şeyleri kaldırmamız/ertelememiz etkili olacaktır.
Peki, sizin daha yükseğe zıplamanıza engel olan şeyler neler ve onları çıkarmaya başladınız mı?
Yararlanılan kitap;
“Personal MBA”, Josh Kaufman
İlgili bölümler;
Ket Vurma
İrade Gücünün Tükenmesi
