Kafa Açan Yazılar

Mesajı Net Olan Dizilerden: Impulse

Youtube Netflix’e gün geldi rakip oldu. Onca yürütülen tahmin ve kafalardaki sorulardan sonra hızla çıkış yaptı Youtube. Drama alanında hepimizin ilgisini çekmeyi başaran bir dizi ile adını duyurdu. Belgesel, biyografi, komedi, film gibi içerikler de sunmaya, bu kategorileri zenginleştirmeye özen gösteriyor. Özellikle ücretsiz kullanımıyla da hepimizin tercih ettiği bir platform olma özelliğini koruyor. 2005 yılının Şubat ayından beri hayatımızın bir parçası olan Youtube’un bol mesajlı dizisini gelin masaya yatıralım.

İsmini girizgahda vermediğim dizi Impulse. Türkçeye çevirmeye kalkışmanızı önermiyorum. Çünkü dizideki anlamla Türkçe çevirisi örtüşmeyebiliyor. Oyuncu kadrosu tanıdık yüzlerden oluşmayan Youtube’un drama dizisi konusu itibariyle çok önemli bir konuya değiniyor. Cinsel saldırı gibi günümüzün en önemli sorunlarından birine parmak basıyor. Gelin görün ki ülkemizde dizinin 4 bölümünden sonrası Youtube da kaldırılmış. Benim buraya yazmam uygun olmaz ama siz diziyi nerelerden izleyeceğinizi anladınız. Benim bu diziyi yazmak istememin sebeplerinden en önemlisi Amerika’nın dizinin konusu olan cinsel istismar sorununu gündeme taşıması. Akabinde ilginç bir konu ile birleştirip diziye çevirmesi.

Dizinin konusu sizleri de sıkmaması için özet geçersem şu şekilde: Teleport yeteneği olan birkaç insan onların genlerini ele geçirmek isteyenlerden kaçıyor. Henry isimli, dizinin ana oyuncusu kız, teleport gücüne sahip olduğunu keşfetmeye başlıyor. Onu nasıl kullanacağını bilmediği için de ani krizlerinde kendini ışınlanmış olarak buluyor. Arabanın içinde ona cinsel saldırıda bulunan çocuğu kriz geçirip sakat bırakmasıyla da hikaye başlıyor. Sizlere daha fazlasını anlatmak istemiyorum. Dizinin yavaş ama güzel ilerleyen bir senaryosu var. Sabırla izlerseniz de dizinin bir sonraki sezonu için şimdiden meraklanacağınızı söyleyebilirim. İşin hayal gücü kısmını geçersek filmin sonundaki yazılarla da anlayabileceğiniz güzel mesajlar var. Her bölümün sonunda taciz edildiğinizde susmamanız ve o an aramanız gereken numaralar bölüm sonlarında karşınıza çıkıyor. Bu Amerika’da cinsel tacize uğrayanların arayabilecekleri numaralar. Neden bizim ülkemizde de olmasın ki? Dizinin belirli sahneleri belki sizi içten içe rahatsız edebilir. Ama ortada Amerika’daki vatandaşları harekete geçirecek bir mesaj var.

Bu diziden kar elde edilmesi de ekibin çok umursadığı bir konu değil gibi gözüküyor. Böyle dizilerden daha var mı bilmiyorum. Varsa da Youtube gibi bir mecra arkasında duruyor mu, destekliyor mu? Mesajı böylesine büyük olan bir yapıtın arkasında kimlerin olduğu da mesajı kadar önemli. Çünkü siz ne üretirseniz üretin onun pazarlanışı da önem teşkil ediyor.

Bizleri izlerken sıkan görüntüler belki de toplumların ihtiyacı olan mesajları içeriyordur? Bütün bunları düşünen senarist, yönetmen ve oyuncuların olması da aslında toplumsal mesaj veren dizilerin çoğalacağı algısını yaratıyor. Umut insanın ekmeğiymiş. Böyle yapıtların desteklenmesi de izleyicilere sorunlar çözüme açıktır izlenimi veriyor. Bu diziyi hem düşünüp hem de sizlere yazarak “Lütfen izleyin.” dememin sebebi de bu tür yapıtların yayılmasına yardım etmek. Sosyal medyayı, interneti, teknolojiyi en iyi biz gençler kullanıyoruz. Bir diziyi, şarkıyı ya da filmi popüler hale getirenler de bizleriz. Neyi daha anlamlı bulduğumuz da bize kalmış. Topluma bir eleştiri getiren dizilerin önünü açtığımızda, onları desteklediğimizde çözümlere yaklaşmaz mıyız? Toplumlar algı düzeyindeki dizileri pohpohlamaya meyilliler. Bu meyili veren sosyal medya kullanıcılarının çoğu da biz gençleriz.

Impulse’da dizinin ana sorununu çözen grup da gençlerin ta kendisi. Bu sebeple dizinin alt okumalarına bakarsak kollektif düzene örnek oluşturma amacını üstlendiğini de görebiliriz. Bir dizide gençlerin ön planda olması genç izleyicileri yakalamaktan çok onlara örnek olma amacı da taşıyabilir. (Bu benim bu diziyi izledikten sonraki bakış açım.)

Eğer izlediğimiz film ya da dizilerin ulaşamayacağımız kısımlarına takılırsak ana mesajı kaçırırız. Ancak ana mesaj görmekten en çok kaçındığımız şey de olabilir. Şu an içinden geçtiğimiz dönemde bu diziyi özellikle sizlere öneriyorum. Kadına bakış açısının nasıl değiştiğini ve bizlerin sustuğumuz takdirde de değişmeye devam edeceğine tanık olmak dışında da eylem gösterelim. Eylemlerimiz belki bir sanat eserine dönüşür. Dönüşemezse de birine bir sorun olduğunu, o sorunla ilgili harekete geçmek gerektiğini hatırlatır. Paylaşılıp belki bir bilgi zinciri oluşur. Bilgi zinciri de bir bakarız insanlığın kötülüklerini yıkacak bir buldozere dönüşür. Biz dönüşürsek her şey dönüşür…

Herkes ucundan tutmaya, payına düşeni yapmaya başladı. Dizi sektörü bile artık susmuyor. Ya sen nerdesin?

Dizinin trailer ı için linke tıklamayı unutmayın.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu