Karşınızdaki İnsanı Etkilemenin 5 Püf Noktası
İşyerinde ya da günlük yaşantımızda, her nerede olursa olsun etkilememiz gereken insanlar hep vardı, var olacak. Şimdi sizlere insanları etkileme sanatı hakkında 5 püf nokta ile karşınızdayız.
-
1- Önce Taklit Sonrasında Benzetme
Evet, çoğumuz karşımızdaki kişinin hareketlerini yapıp, onun gibi davranmamız gerektiğini biliyor. Peki neden böyle davranıyoruz? Kendimizi ona yakın gibi göstererek daha samimi bir ortam oluşturmak için. Peki az zamanımız varsa? Tabii ki o zaman da taklit ederken bizim gibi davranması için ara ara kendi hareketlerine yakın davranışlar yaparak, kendisinin düşüncesi olduğunu düşünürken, bizim düşüncemize ikna edebiliriz.
-
2- Göz Teması
Uzun uzun göz teması; genelde karşıdaki insanın sizden sürekli olarak gözlerini kaçırmasına, utanmasına sebebiyet verir. Fakat bu mahcup durumda kalma duygusu, aynı zaman da size kendinizi affettirme hissi de sağlar.
Tabi eğer aşağıdaki gibi şirin olursa gözünüzü ondan alamıyorsunuz zaten…
-
3- Çünkü ve Ama Bağlaçları
Bu bağlaçlar oldukça önemli. Çünkü bağlacı; bir olayı, durumu açıklar. İnsanlar söylediklerinizin hepsini dinlemez, ama hepsini anlamak isterler. Bu durumda çünkü kelimesi bilinçaltından gelen açıklayıcı olması, kullandıkça dinlenmenizi sağlayacaktır. Ne kadar çok dinlenirseniz karşınızdakini ikna etme olasılığınız o kadar da yükselir. Tabii bir de madalyonun diğer yüzü var. Tatile gidecektim ama işim çıktı, yanına gelecektim ama misafir geldi. Aslında bu cümleler insan beyni için şundan ibarettir. “… ama işim çıktı”,”… ama misafir geldi”. Cümlelerinizin yarısı boşa gitti. Bu da karşınızdaki insanda gereksiz konuşma dinlediği yönünde bir his uyandıracaktır. Çünkü, karşınızdaki kişi için cümlelerin yarısı yok. Bu yüzden ama kelimesini daha az kullanmaya gayret edin.
-
4- Karşınızdaki İnsanın Yüzünü İnceleyin
Yüz, birçok insanı aldatan fakat her zaman da doğruyu söyleyen bir uzvumuzdur. Karşınızdaki insanın göz altlarındaki morluklar “bana uykusuzluktan bahsederek konu aç”,
yüzündeki çene bitimindeki kaslar hareket etmeden gülümseme “sahte gülümsüyorum, sıkılıyorum ama konuşmak zorundayım”,
gözlerini kısarak bakmak, “göz problemim var ya gözlüğümü bul ya da göremeyeceğim bir mesafede oturma”
Dikkatinizin sizde olduğuna eminken bile gözleriyle ara ara başka şeylere bakan gözler “ben de biraz hiperaktivite var, kinestetik öğrenmem daha iyi” demektedir.
-
5- Vücut Dili
Bu konuda konuşulacak epey bir konu mevcut. Tabii ki vücut dilimizi sıkça kullanmalı, mimiklerimizi etkili kullanmalıyız. Fakat daha çok biz mevcut vücut dilimizi inceleyeceğiz.
Bir eliyle diğer elini tutan insan utanma hissi taşır. Fakat bunu yaparken sağ el mi tutuyor, sol el mi tutuyor fark var. Sağ el ile sol eli tutma daha mantıksal yaklaşan insanların tercihiyken, sol el ile sağ eli tutma daha çok duygusal yaklaşan insanların tercihidir
Otururken ayağını hareket ettirme bir stres belirtisidir. Karşıdaki insanı daha güvenli ve rahat hissettirmeniz gerekiyor olabilir.
Tabii ki her şeyin de bir sınırı var. Kendinizi beden dilinizi kullanmaya zorlamayın. Daha basit şeyler ile başlayın, ara ara deneyin. Çünkü dozajı ayarlayamayıp abarttığınızda yapmacık bir görünüm elde edersiniz.