Eğlenceli Kafalar

Harry Potter’dan Gerçek Hayata | Muggle Quidditch

Quidditch, J.K Rowling’in yazdığı daha sonra sinemaya uyarlanan kült seri filmler arasına girmiş. Meşhur Harry Potter serisinde oynanan kurgusal bir spor yani spordu. Çünkü Quidditch artık Dünyada meşhur olan ve Türkiye’de de oynanmaya başlayan bir spor dalı.

  • Uçan süpürge (Nimbus 2000lere selam olsun) ve toplarla oynanan bu oyunu biz mugglelar gerçeğe nasıl dönüştürmüşüz ona bakmadan önce filmi izlememiş olanlar için kısaca filmde bu spor nasıl oynanıyor onu açıklayalım:

3 kovalayıcı, 2 vurucu, 1 tutucu ve 1 arayıcıdan oluşan toplam 7 oyuncunun olduğu iki takım şeklinde oynanıyor. Normal sporlardan farklı olarak Quidditch’te 1 quaffle, 1 snitch ve 2 bludger adı verilen 4 toptan oluşuyor. Quaffle ortalama futbol topu büyüklüğünde bir top ve bu topu çemberden geçiren oyuncu, takımına 10 puan kazandırıyor. Quaffle’ı çemberden geçirme kovalayıcıların görevidir. Bludgerlar, quaffle’dan daha küçük bir top ve bu topun amacı oyuncuları süpürgelerden düşürmek (büyülenmiş bir bludger’ın nasıl olduğunu hepimiz izlemişizdir :D) vurucuların görevi ise kendi takımlarını bu toplardan kurtarmak. Snitch ise ufak ve hızlı hareket eden bir top. Arayıcının görevi bu topu karşı takımın arayıcısından önce yakalamak.

Tutucunun görevi ise kendi takım çemberinin etrafında durup karşı takımın sayı almasını engellemek yani kaleci diyebiliriz. Oyun süresi belirsizdir arayıcılardan biri snitch’i yakalayınca oyun biter yani yakalanmazsa oyun sonsuza kadar sürebilir.

  • Şimdi bakalım Muggle Quidditch’i nasıl oluyor?

Oyuncu sayısını aynı şekilde bırakmışız. Burada bir sıkıntı yok zaten asıl merak uçan topları nasıl uyarlandığında. Quaffle yerine havası hafifçe indirilmiş voleybol topu kullanılıyor. Snitch’in yerini ise gerçek bir insan ve şortuna bağlanmış bir çorabın içindeki tenis topu almış :D Bludgerlar’ın yerine ise yakan top olarak bilinen ağır ama yumuşak toplar kullanılıyor.

Süpürge konusunda da saygı duymuşlar  ‘Wingardium Leviosa (Levioosaaar değil!)’ ile uçuramayınca oyuncular bacak aralarına sıkıştırsınlar demişler ve oyuncular  süpürgemsi şeyleri sürekli olarak tutmak zorundalar diye de kural koymuşlar. Quaffle çemberden geçince 10 puan ve snitch’i yakalayınca oyunun bitmesi gibi kurallar aynı şekilde alınmış.

  • Bu sporun en dikkat çekici özelliği ise sahada farklı yaş ve cinsiyet grubundan oyuncuların aynı anda bulunabilmesi bu olayı Quidditch Birliği bu şekilde açıklamış :

Uluslararası Quidditch Birliği Başlık 9 ¾’e göre(9 ¾ olmasının sebebi de filmde Hogwards Ekspresi’ne binilen peron olması); Harry Potter kitaplarında takımların cinsiyetlerine göre ayrılmadığı bu spor, gerçek hayatta da aynı şekilde oynanıyor. Bu sayede de sahada eşit bir şekilde mücadele eden bireyler, cinsel kimliklerine bakmaksızın birbirlerine saygı duymayı ve değer vermeyi öğreniyorlar.

Bu olayı güçlendirmek içinde en az iki kuralı getirmişler. Bu kural da şu şekilde; takımdaki 7 oyuncudan en az ikisi farklı cinsiyet grubunda olması zorunlu.

İlk kez 2005’te Vermont’ta Harry Potter’dan esinlenen bir grup öğrencinin kendi arasında eğlenmek için başlattığı Quidditch, (filmdekilere benzemek için pelerin filan takıyorlarmış) sadece 2 takımla da olsa 2007’de ilk dünya kupası düzenledi ve 2010’da resmi olarak da tanınan Uluslararası Quidditch Birliği (IQA) kuruldu ve yine 2010’da New York’ta düzenlenen Quidditch Dünya Kupası’na dünyanın dört bir tarafından 96 takım katıldı. Türkiye’de ODTÜ’de başlayan bu Quidditch akımı yoğun ilgi görmesinden dolayı 2014 yılında Quidditch derneği kurulmuştur.

Şu an bu derneğe bağlı ODTÜ HippogriffsMETU UnicornsHÜ Phoenix, İTÜ HoneybeesBOUN CentaursIşık Death EatersUludağ Aragog’sMETU Minicorns, Bilkent Foxes  şeklinde 9 takım bulunmaktadır.

Bu ilginç ve cinsiyet ayrımcılığını yıkmaya çalışan sporu biraz uzun oldu ama anlatmaya çalıştım. Umarım yakın zamanlarda diğer üniversitelerde de takım kurulup Türkiye Quidditch ligini görürüz.

Belki kendi Quidditch takımınızı kurmak isterseniz diye aşağıya linki bırakıyorum.

http://www.quidditchdernegi.org/tr/takimlarvetopluluklar/takimkurun.html

 

 

Burak Özcan

Anadolu üniversitesinde eczacılık okuyorum. Hayatımı 'Sev!, Gülümse!, Hayal Et!' mottosuna göre yaşıyorum bu yüzden genelde güler yüzlü bir insanımdır. Büyük işler yapmayı seviyorum çünkü insanlara hem gülüp hem de ciddi işler başarılabileceğini göstermek istiyorum.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu