Kafa Açan Yazılar

“Ben Canavar Değilim” | Şizofreniye Rağmen Başarılı Olan İnsanlar

Hepimizin gayeleri, hayata dair beklentileri vardır. Biz isteklerimizi gerçekleştirmek için uğraşaduralım. Oysa hayat da bir yandan bizim önümüze engeller koymak için çabalar sürekli. Bu engeller bir süzgeç gibidir adeta. Sorunları aşanlar başarıya ulaşır. Bu sorunlar kimi zaman psikolojik kimi zaman fizyolojik olabilir. Biz bugün psikolojik sorunlardan bir olan şizofreniden ve bu hastalığına rağmen başarılı olan insanlar üzerinde konuşacağız.

Peki nedir bu şizofreni?

Şizofreni; kişinin düşüncesini, hareketlerini, duygularını ifade şeklini, gerçeği algılamasını çarpıtan ve kişinin diğerleriyle ilişkilerini bozan ciddi bir beyinsel rahatsızlıktır. Yaygın inanışın aksine şizofreni bölünmüş kişilik değildir. Şizofreni kişinin neyin gerçek neyin hayali olduğunu anlayamadığı bir zihinsel hastalık, bir psikozdur.

Günümüz şartlarında tedavisi mümkün olmasa da doğru tedavi hastalık semptomlarının kontrol altına alınmasına yardımcı oluyor. Durum böyle olunca şizofreni hastaları çok fazla dışlanıyorlar. Hastalıklarının duyulmasından korkar oluyorlar. O yüzdendir ki Cecilia McGough ”I am not a monster” cümlesiyle yola çıkıp kâr amacı gütmeyen bir kuruma öncülük ediyor. İsterseniz kendisinin Türkçe altyazılı TedX konuşmasına da bir bakabilirsiniz.

Peki böylesi bir hastalığa rağmen başarıya ulaşanlar yok mu? Haydi biraz onları tanıyalım.

   BAŞARI SINIR TANIMAZ!

 

John NASH

Hiç kuşkusuz en bilinen şizofrenik deha  nobel ödüllü matematikçi Jonh NASH’dır. Şizofreni oluşunu oda arkadaşı ile olan hayali sohbetler ortaya çıkartmıştır. Şizofreninin olumsuz semptomlarını da zekâsıyla yenmiştir. Bu muazzam dehanın hayatı ‘Akıl Oyunları’ adlı filme de konu olmuştur. Aşırı keyif alacağınız bir film. Bir tavsiye olarak da değerlendirebilirsiniz.

Tom HARRELL

8 yaşında trompet çalmaya başlayan, 13 yaşında lokal müzik gruplarıyla sahneye çıkan başarılı bir müzisyen olan  Tom HARRELL de şizofreni hastasıdır. 

Müzik hayatına birçok müzik turnesi sığdırmıştır ve sığdırmaya devam etmektedir.

David HELFGOTT

Dünyanın en önemli piyanistlerinden kabul edilen David HELFGOTT’da şizofreni hastasıdır. David HELFGOTT’ın  hayatı da filme konu olmuştur. Oskar ödüllü ‘Shine’ filmi. Akıl hastanesinde uzunca bir zaman geçirip oradan ayrıldıktan sonra da şahane eserler icra eden bu piyanist insanlarda ayrıca bir ilgi uyandırmaktadır.

Adolf WÖLFLI

Ölümünden sonra kıymeti bilinen ressam Adolf WÖLFLI de şizofreni hastasıydı. Hastaneye yattıktan 4 sene sonra resim yapmaya başlamıştır. Bu resimler o öldükten sonra satılmaya başlamıştır. Hatta daha sonra adına bir vakıf da kurulmuştur.

 

Şizofrenik ressamlardan biri de Louis WAIN’dir.  Kedili tablolarıyla ünlenmiştir. Bu kedi tablosu macerası eşini eğlendirmek amacıyla başlamıştır . Bu tablolardaki kediler o zamanlar sevimli canlılardı. Daha sonra eşi öldükten sonra yaşadığı buhran ağırlaştı. Şizofreni hastalığına yakalandı ve ressamın kedileri de hastalığı kadar ürkütücü olmaya başlamıştı.

Eminim daha fazla sayıda başarılı şizofreni hastası vardır. Ancak hepsi  bir yazıya sığdırılamayacağı için hepsinden söz etmek pek de mümkün değil. Yine de bu kadar örnek bile başarının imkansız olmadığını kanıtlar nitelikte. Başarıya dair olan azmimizin hiç tükenmemesi umuduyla.

Dudu Altıntaş

Merhaba, Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 3.sınıf öğrencisiyim. İlginç detayları kalemimle bütünleştirip sizlere sunmak için buradayım.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu