Eğlenceli Kafalar

Vakit Kaybetmeyin! Gidin Ve Görün

1. La Sagrada Familia – Gaudi

Hadi gelin daha önce görülmemiş bir tarzda tasarlanmış ve yapımına ömür adanmış bir yapı düşünelim ve hatta 1883’ten  beri yapımı hala tamamlanamamış olsun. İşte ‘La Sagrada Familia’.

Peri masallarını süsleyecek şekilde neo-gotik ve  art nouveau  tarzıyla bir Antoni Gaudi eseri. Gaudi ömrünü bu katedrale harcamış olmasına rağmen tamamlayamadan ölmüş.

Halk arasında ‘Hiç bitmeyen kilise’ diye adlandırılan yapıysa bir harikulade. Çünkü içine girdiğinizde kendinizi kutsal bir ormanda geziniyor gibi hissedebilirsiniz.

‘Geleceğin mimarları doğayı taklit edecek.’ diyen Gaudi dediğini de yapmış görünüyor. Çünkü bazilikayı ayakta tutan kolonlar dallanmış bir ağaç şeklinde,çatı üzerindeyse taştan işlenmiş yapraklar var. Hatta kulelere çıkan merdivenler bir salyangozu andırıyor.

Yolunuz Barselona’ya düşerse uğramadan geri dönmeyin derim.

2. Pantheon- ‘Tüm Tanrıların Tapınağı’ 

Roma’da tüm tanrılar için inşa edilmiş bir yapıdır.

 

608 yılından beri kullanılıyor. Bu da bize döneminin en iyi korunan binası olduğunu kanıtlıyor. Zaten bina hala sapasağlam ayakta duruyor. Ayrıca şöyle bir gerçek daha var ki Roma’da 7. yüzyıldan beri Hristiyan kilisesi olarak kullanılan en eski beton kubbeye sahip.

Tepesinde daire şeklinde bir boşluk bulunuyor. ‘Bu boşluk neden?’  diye sorarsanız boşluk sayesinde bütün Pantheon aydınlanıyor ve içeriye girenler gökyüzünü izleyerek derin düşüncelere dalmanın farklılığını yaşıyor.

3. Süleymaniye Camii – Mimar Sinan

Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Mimar Sinan tarafından yapılan İstanbul’un en güzide parçalarından biri. Yapı bakımından Ayasofya’yla  büyük benzerlik gösteriyor.Bunun nedeni Kanuni’nin emridir. Kanuni Mimar Sinan’dan Ayasofya’nın projesiyle aynı olacak şekilde  bir cami yapmasını ister ve bu caminin Ayasofya’dan daha sağlam olmasını emreder.

Mimar Sinan’nın aynı proje üzerine yaptığı cami daha dayaklı ve daha aydınlık olmuştur.Çünkü Ayasofya kalın kolonlarla desteklenirken Mimar Sinan Süleymaniye’yi daha ince sayıca fazla kolonlar üzerine yapmış.Hem bu nedenle hem de caminin 4 kolonlu kubbesine eklediği 32  pencereyle caminin içi daha aydınlık olmasını amaçlamış ve öyle de olmuş.

Ayrıca caminin temeli bir sene boyunca oturması için bekletilmiş. Bu camiyi  İstanbul’daki depremlere karşı daha dayanaklı hale getirmiştir. Yaşanan depremlere rağmen camide hala hasar meydana gelmemiş olması Mimar Sinan’ın muhteşem zekasıyla ilgili olsa gerek.

 

4. Mehrangarh Kalesi – Hindistan

1459’da kral Rao Jodha  tarafından yaptırılmış. Kaleyi görünce kendinizi okuduğunuz masallarda bulabilirsiniz. Çünkü kale masallardaki kadar büyük ve ihtişamlı.

Anlatılan rivayete göre kralın amacı ihtişamlı bir kale inşa ettirerek oranın kimse tarafından  fethedilememesini sağlamakmış.

Fakat kaleyi yaptıracağı yerde yaşayan ermiş bir dede, evi yıkılacağı için krala beddua etmiş. Bedduadan korkan kral çocuklarına bakmak şartıyla bir savaşçısını kurban etmiş. Ayrıca savaşta ölen erkeklerin hanımları da onlarla beraber diri diri yakılıyormuş.Son kez kaleye giren kadınlar kale kapısına da ellerinin izini bırakıyorlarmış.

 

5. Burj Al Arab – Dubai

Dünyanın ilk 7 yıldızlı otelidir anlamıysa ‘Arap Kulesi‘. Mimar  Tom Wright tarafından yapılan yapının boyutu 321 metre ve yapay bir adanın üzerine yapılmış.

 

Yapının ilham kaynağıysa Arapların geleneksel çift yelkenlileri. Yapay adanın yapımı için denizden toprak alım işiyse tam 3 yıl sürmüş.Tasarımı hiperbol şeklindeki yapının temeli için kumun içine betonlar atılmış.Yapılan iki kanat arasında ise dünyanın en uzun kemeri bulunuyor. Zengin olursak gideriz artık.

 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu