Her şeyden önce “Sebepten çok para önemli! paradan bahset. “ diyorsun sanki, değil mi? Ancak paranın gitmene engel olmayacağını kendin zaten göreceksin. O zaman şimdi sadece geleceğimizi planlayalım, ne dersin? Emin ol para önünde engel olmaktan kalkacak. Çünkü yurt dışında eğitim alacak ve ufkunu ikiye katlayacaksın.
1-) Dilin grammer ile öğrenilmediğini en iyi biz Türkler biliriz sanırım. Tıkanan İngilizcemizin üstesinden gelmek için doğru yöntemlerle ilerlemek gerekiyor. Araştırmak, konuşmak, kelimeleri yaşayarak öğrenmek zorunda olan bir bebek gibisin aslında bunun için anadili İngilizce olan bir ülke en önemli sebep. Çünkü bir şeyi istemek için o kelimeyi öğrenmek ve kullanmak zorundasın. Oysa ki biz o kelimeyi ezbere dayalı sistemde onlarca kez öğrenmiştik… Neyse üzülme! Bundan sonra unutmayacaksın.
2-) İngilizce düşünmek zorundasın. Karşındaki ile anlaşamadığının farkındasın ve bunu aşman gerekiyor. Gün içinde yapacaklarını ödevin olduğu için değil karşında ki gerçekten cevap beklediği için yapacaksın. Bir şekilde bu koşullarda İngilizce düşünmeye başlıyorsun ve bunu yapabildiğinin farkına varınca öz güvenin yerine geliyor.
3-) Dünyanın her yerinden gelen arkadaşların var artık. Üstelik hepsinin dil seviyesi seninle aynı. Çekinmeden arkadaşlık kurup takır takır konuşmaya başlıyorsun. Düşünsene! Karşındaki kişi seni düzeltme çabasına girmiyor belki de bu yüzden hata yapmaktan korkmuyorsun, arkadaşın anlattığın kelimeyi bilmiyorsan da pek sorun değil …ingilizce tarif etmeye çalışıyorsun :) Bütün bunları belki de survive olmak için yapıyorsun gittiğin yerde :D Arkadaşlıklar… En güzeli de bu ya zaten.. Kurduğun arkadaşlıklar ile her ülkeden her kültürden bir evin var artık.
4-) Başka ülkeye bir haftalık geziye değil de yaşamaya gidiyorsun. Eğitimini, eğlence hayatını, kültürünü, ulaşımını, beslenmeni onlar gibi yapıyorsun. Kişisel gelişimini hızlandırıyor ve tabi ki hedeflerini büyütüyorsun. Sen, o eski sen değilsin artık! Binlerce liranı ‘iki kur alana beş kur bedava’ dil kurslarına yatırmaktan daha iyi değil mi sence de?
5-) Dünyanın başka bir ucuna gidiyorsunuz ve toz pembe gördüğümüz hayat bir tokat atıyor size. Okulunu, evini, metroyu ve marketin yolunu öğrenmek için binlerce yanlış adım atacak, ağız zevkine uygun yemekleri öğrenene kadar cebinde ki paralar gidecek, arkadaş edinene kadar ben nasıl bir hata yaptım diyeceksin ama bütün yanlışlıkların ardından doğru sonuca geldiğini anladığın anki mutluluk ve öz güvenin ileride senin yalnızca iyi bir kariyer değil başlı başına iyi bir hayat kurmanda yardımcı olacak. Çünkü sen bilmediğin bir ülkede, en başta konuşamadığın bir dille tüm zorlukları alt etmiş olacaksın.
