Capri her 50 yaşına gelmiş, elini eteğini işten çekmiş Avrupalının Amerikalının hayalidir. Bavullarını kendilerinden büyük seçerek alternatifi bol deniz eşyalarını tıkıştırırlar hemencecik. Kazandıkları paralarla Louis Vuitton çanta almak yerine kilolarca eşya taşıyabilen Kanken, Eastpak, North Face gibi markaları tercih ederler. Çiftler tek bir bavula eşya koymaktan çekinirler. Çünkü orada güneşin, denizin ve yürüyüşün tadını çıkarmak isterler. Sıcağın altında spor ayakkabı giyilir mi? diyeceksiniz. Ama Capri de bırakın spor ayakkabıyı, aniden güneşinizi kapıyan bulut yağmur getireceğinden çizme bile yanınıza almanız gerekebilir. Sokaklarda oranın yerlisi olmadığını kişinin yağmurluk ve şemsiye satışından anlayabilirsiniz. Kafanızı sokacak minik delikler ararsanız, adanın oyulmuş köprülerinin altında sevdiğinizin elini tutarak yağmurun keyfini çıkabilirsiniz. Kafanızı nemin içinde bulursanız olduğunuz yerde dua edin. Çünkü aşağıda deniz manzarası kafanız bulutlarda…
Hayalleriniz gerçekleşmek üzere. O soğuk su buharının yüzünüzü yalamasından keyif duyarak daha da yükseklere çıkmak isteyebilirsiniz. Babadan oğula aktarılmış taksileri almak yerine hayatı macera dolu sevenlerin peşine takılıp motorları kiralayın derim size. Bulutun içinde sevdiğinizin beline sarılarak ve güneşi yüzünüze alarak Sophia Loren kalçalarına benzetilen virajları çıkmanın heyecanını yaşayın.
Adalı olmanın en güzel yanı ya da adada yaşamanın en güzel yanı az tüketmek. Capri de büyük market ya da her köşe başında bakkal beklemeyin. Yarım saatte tepeden sahile yürüyerek ineceğiniz kaldırımlarda salınırken bir market bulursanız da ama sevinin, oradaki ikonaya bakarak şükredin. Marketten her bulduğunuzu da almayın. Yoldan yere düşmüş bir limonu, portakalı, turuncu deniz çantanızın içerisine yerleştirin. Bavulunuzun en güzel köşesine iliştirin. Evinize döndüğünüzde turuncu ve sarının her tonunu seyretmenin keyfine varırsınız böylelikle.
Adanın etrafını çevreleyen lüks teknelere isimler verin. Onların denizde salınışı ve adanın heybetinden korkuşuna tanık olun. Yelkenliler denizin üstünde uslu uslu süzülürken adanın kayalıklarını gördüklerinde korkarmış. Siz de kaptanların gemileri nasıl usulca sakinleştirdiğine tanık olun. Birbirleriyle teknelerin içinden selamlaşan tatilcilerin sohbetini dalgaların kulaklarınıza getirmesine izin verin. Ev zannedebileceğiniz kiliselerin önündeki banklara oturup rüzgarın dalga ile karıştığı kokuları duymak için çaba sarf edin. Her saat başı çalan kilise çanlarının eşliğinde birçok ses zihninizde karıştığında şehir telaşından ne kadar uzaklaştığını anlayacaksınız. Telaşsız, kaplumbağa hızında giden motorlarda kilolarca market alışverişi taşındığını group arabalarda geçen vaktinizi sorgulayın. Yaşlı çiftlerin evlerinin önünde limonata satmaya çalışarak zamanlarını geçirişlerine tanık olun. Onlardan limonata almak istediğinizde sizleri daha iyi tanımak için soru sormalarına tebessüm edin.
Çat pat ingilizceyi güveni yüksek bir şekilde nasıl konuştuklarını duyduğunuzda şaşırabilirsiniz. Adalı İtalyanlar şehirli İtalyanlardan çok daha kolay anda kalabiliyorlar. Lükse, pahalı giysilere ihtiyaç duymadan yırtık bir t-shirt ve derisi eskimiş ayakkabılarla mesleklerini keyifle yerine getiriyorlar. Avrupa’da gördüğüm ada kültürü içerisinde italyanlarınki en çok hoşuma gidenlerden… Taze balık size Yunan adalarının lezzetini getirmeyebilir. Ancak Capri’nin manzarası da hiçbir yerde bulunmayacak nitelikte.
Adanın katmanlı oluşu sizlere her katta yeni bir macera sunuyor. Kafası bulutta olanlara, kafalarındaki bulutu dağıtmak için önerilebilecek en güzel şey tırmanmak olabilir. Sevdiğinizin elini tutarak sabah sporunu her katı farklı doğal güzellikler sunan adada gerçekleştirmek gibisi yok… Yürüyüşünüzü gerçekleştirdikten sonra acıktığınızda İtalyan dondurması ve ekmek arası deniz ürünlerinin keyfini çıkarmayı unutmayın. Deniz kokusu hem midenizde hem ellerinizde hem de ruhunuzda olacaktır bu seyahat boyunca.
Bu seyahate çıkmak için sadece üç şeye ihtiyacınız var. Ruhunuzun ihtiyacı olan iyot kokusu, gün batımına duyulan derin özlem ve bulutlara erişmek isteyen bir zihin. İşte… Capri’yi fet etmeye hazırsınız.
Not: Fotoğrafların hepsini Iphone 8 Plus ile ben çektim.
