Eğlenceli Kafalar

Görmeden Ölmeyin | Divriği

Güzel şehrimin güzide ilçesi…

Sonradan gelenin anında geri dönmek istediği ama alışınca terk edemediği bir yer. Sarıp sarmalar seni. İnsanı annen, baban, kardeşin gibidir. Bu kadar saf ve temiz insanı bir daha bir yerde göremezsiniz. Bir an önce kurtulmak istersiniz ama ayrılınca çok özlersiniz (tecrübeyle sabit). Benim için yeri çok ayrıdır bu yüzden buradaki ilk yazıma 18 yılımın geçtiği bu eşsiz yeri tanıtarak başlamak istedim. Umarım beğenirsiniz.

Divriği, Sivas ilinin bir ilçesidir. Türkiye’nin en zengin demir yataklarına sahiptir.

İlçenin tarihi geçmişi Hititlere kadar dayanır.

Bizans devrinde Teprice-Tefrike denilen bu şehir 13. asırda İbn Bibi’nin Selçuknamesi’nde, diğer bazı eser ve kitabelerde “Divrik” olarak rastlanmaktadır. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde şehrin adı bugün olduğu gibi “Divriği” olarak yazılmaktadır.

Divriği’nin Türk Birliğine kesin olarak katılması Yavuz Sultan Selim devrinde Mercidabık Zaferinden sonra olmuştur. Osmanlı topraklarına katılan Divriği, Sivas eyaletine bağlı bir sancak merkezi oldu .

Sivas ilinin yeniden düzenlenmesinden sonra Divriği, ilçe merkezi haline getirilmiştir.

Eğer gezmeyi, yeni yerler görmeyi, keşfetmeyi, tanımayı seviyorsanız bir sonraki durağınız mutlaka Divriği olsun.

Çünkü burada görmeniz gereken şahane bir tarihi eser var.

DİVRİĞİ ULU CAMİ

Ulu Camii ve Darüşşifası: Ulu Camii, Mengücekoğullarından hükümdar Süleyman Şah oğlu Ahmed Şah tarafından 1228 yılında yaptırılmıştır. 1280m2’lik bir alana oturan camiiye, kuzey, doğu ve batı yönünde yer alan taş süslemeleriyle hayret uyandıran üç güzel kapıdan girilmektedir.

Darüşşifa ise, Behram Şah’ın kızı Melike Turan Melek tarafından 1228 yılında yaptırılmıştır. Bu eşsiz anıt 768 m2’lik bir alana oturmaktadır. 18.yüzyılda medrese haline getirildiği için Şifaiye Medresesi de denilmektedir.

Yapının cami bölümünde 3, Darüşşifa da ise 1 tane olmak üzere toplamda 4 kapısı vardır. Bunlardan biri olan cennet kapısı en ihtişamlı olanıdır. Kapı üzerindeki tüm motifler cenneti tasvir etmektedir. Altında ateş yanan kazan motifi ise Anadolu Selçuklularında bolluk ve bereketin simgesiyken burada cehennemi sembol etmiştir.

Caminin Batı Kapısında kapının mimari özelliklerine bağlı olarak mayıs ile eylül ayları arasında ikindi namazından 45 dk önce insan silueti belirmektedir. Bu siluet önce Kur’an okuyan bir insan, namaz vakti yaklaşınca ise ellerini bağlayarak kıyamda duran insan şeklini almaktadır.

Belki de 50 defa gitmişimdir. Ama her gidişimde aynı heyecanla aynı hayranlıkla izlerim bu güzelliği.  Motifler, işlemeler başınızı döndürür. Daha ilk adımınızdan sonra içinizi dolduran huzuru hissedersiniz. Anlatılacak daha birçok özelliği olan bu eseri görmeden ölmeyin derim ben.

Divriği konakları gezip görülmesi gereken harika yerler arasında bulunuyor.

Divriği’de ahşap ve alçı süslemelerin güzel örneklerinin görüldüğü evler birçok bölgeye göre daha iyi muhafaza edilmiştir. Ahşap süsleme özellikle tavanlarda, ayrıca kapı, yüklük ve dolaplarda kullanılmıştır.

ABDULLAH PAŞA KONAĞI

Abdullah Paşa Divriği’nin köklü ailelerindendir ve I. Dünya Savaşı öncesi yarı resmi fonksiyonu olan bu konağı yaptırmıştır. Ömer Usta tarafından yapılan konak Divriği’nin klasik ev tiplerinden farklıdır ve inşasıyla Divriği ev mimarisine birçok yenilik getirmiştir. Eğer gezmekten yorgun düşerseniz ve acıkırsanız size bir bonus, yanlış hatırlamıyorsam lisedeyken konağın içine gözleme ve mantı evi açılmıştı. Sizde yemek yemeği seviyorsanız hem gezmiş hem de harika lezzetlere kavuşmuş olursunuz. Bence değerlendirin.

AYAN AĞA KONAĞI

Büyük bir konak olarak inşa edilen yapı tahribata rağmen Divriği’nin eski evlerinin en dikkate değerlerindendir. Bugün sekiz ayrı kapı numarası olan yapı orjinalde tek ve bütün bir konak olarak yapılmıştır.

SANCAKTAR EVİ

1928-1930 yılları arasında büyük bir hevesle yapımına başlanan ve fakat bitirilemeyen bu evde, Divriği’de ilk defa balkon yapımı denenmiştir.

DİVRİĞİ KALESİ

Çaltı Çayı’na bakan yamaçta kayalık arazinin üzerinde bulunan bu kalenin günümüze ulaşabilen hali Mengücekoğulları Dönemine aittir. Kalenin yapımını belirten iki satırlık yazıt kapı üzerinde bulunmaktadır.

Ve bir efsanesi vardır ne kadar doğru bilinmez. Derler ki; kaleye çıkarsanız ondan sonraki 5 sene burada kalırmışsınız. Tabi ki doğruluk payı çok düşük. Şuan restorasyon aşamasında diye biliyorum yani acele etseniz iyi olur çünkü siz gidene kadar tamamen farklı bir yapı haline gelebilir.

Divriği, zengin bir yemek ve mutfak kültürüne, sofra görgüsüne ve geleneklerine sahip bir yöredir.

Sonbaharda geleneksel olarak etlerden kavurma/etlik yapılır. Bitkisel besinlerden en çok kullanılan buğdaydır.

DİVRİĞİ PİLAVI

Bayramlarda düğünlerde, özel misafirler için ve iftar sofralarında pişer.
Pilav için önce muhaşer hazırlanır. Muhaşer, ıslatılarak kabuğu çıkmış ve ikiye ayrılmış nohuttur. Daha sonra üzüm ayıklanır. Pilavda kullanılan üzüm, bu yörede bamya, parmak ya da Besni üzümü adıyla bilinir.

Et olarak koyun, keçi, tavuk, hindi hatta geyik eti, bıldırcın eti, keklik eti konulabilir. Kefleme yapılır. Kefleme etin kemikten ayrılıp parmak büyüklüğünde parçalara bölünmesidir. Keflenmiş et sinilere serilir, üzerine alat (pilava lezzetini veren baharat); bahar, karabiber, karanfil ve tuzdan oluşan karışım serpilerek üzeri tülbentle örtülür. Bu işlemler bir gün önceden yapılır. Daha sonra kuru soğan ve alat katılır. Baharatlı soğan yağda bir iki kez çevrilir. Bir gün önceden hazırlanmış karışım konur ve karıştırılır. Üzerine tuzlu suda bekletilip süzülmüş pirinç ve yeteri kadar su eklenip pişmeye bırakılır. Pişmeye yakın tereyağı eritilip dökülür. Piştikten sonra üzerine temiz bir bez örtülüp demlenmeye bırakılır. Tepsi ya da lengere ters çevrilerek sofraya getirilir.

Üzüm hoşafı ile ikram edilir. Tadının çok güzel olduğu söylenir ve ben hiç tatmadım. İronik bir durum ama içinde et var ne yapayım. Eğer vejeteryansanız hiç endişe duymayın diğer lezzetli Divriği yemekleri size kucak açacaktır.

Eğer yolunuz bu güzel yere düşerse size eşlik etmekten de mutluluk duyarım…

 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu