Kaz Dağları Serüveni | 3. Bölüm
Merhaba Kafa Kampüs takipçileri!
Eveet geldik Kaz Dağları Serüvenimizin son bölümüne. Bu serüveni sizlerle paylaşırken biraz uzattım sanırım ama ilk yazımın acemiliği sanırım :) Bir daha ki güzel keşif yazım için daha hızlı güncelleme yapacağım. Umarım bu son bölümü de beğenirsiniz fakat hep söylediğim gibi yeni serüvene buluşanlara şiddetle tavsiyem önceki bölümlere uğramadan okumayın, e tadı kalmaz yani :D
Zeytinli Köyü adından anlayacağınız üzere zeytin ağaçlarının mis kokularıyla dolup taşan bir köy. Kaz Dağları’nın yamaçlarında yer alan bu köy Akçay’ı geçtikten sonra karşınıza çıkacak olan Zeytinli tabelasını takip ettiğinizde sizi Sütüven ve Hasanboğuldu Şelaleleri‘ne götürüyor. Zeytinli’ye geldiğinizde, bu iki doğa harikasını mutlaka görmelisiniz.
Hasanboğuldu Şelalesi ise yine bir hikayeye ev sahipliği yapıyor. Emine ile Hasan her çarşamba köyde kurulan pazarda karşılaşıp birbirine aşık olan iki gençmiş. Gel zaman git zaman görüştükten sonra evlenmeye karar vermişler. Fakat Emine’nin obasındaki adete göre babası Hasan’ı bir sınava tabi tutmuş. Çok ağır bir tuz çuvalını obadan alıp meydana götürmesi gerekiyormuş. Emine ise buna gerek olmadığını kaçıp yeni bir hayat kurabileceklerini söyleyip durmuş ama Hasan almış çuvalı düşmüş yola. Emine kızıp obasına döndükten sonra pişman olup Hasan’ın arkasından gitmiş fakat Sütüven Şelalesinin başına geldiğinde Hasan’ı suyun içinde boğulmuş vaziyette bulmuş. Bu acıya dayanamayıp Hasan’ın kuşağını alıp kendini bir ağaca asmış. O günden beri de Sütüven Şelalesinin o kısmının adı Hasanboğuldu Şelalesi olmuş.
Yalnız şelalenin aşağıda dökülüp toplanan suyu buz. Yüzmek yasak olmasına rağmen bizim insanımız uyar mı kurallara? Tabi ki yüzen birçok insan vardı. Ben de dedim ayağımı sokayım ama 2 dakikadan fazla tutamadım suyun soğukluğu kemiğime işledi sanki. Dedim ki ”Bu yüzenler delirmiş herhalde.” :D
Behramkale Köyü antik adıyla ASSOS turizmin en bol olduğu yer diyebilirim. Aşağıdaki limanda kalabalıkta sanıyorsunuz ki Ayvalık, Akçay, Cunda kıyılarındayım. Bol bol balık lokantaları, oteller yada butik oteller bulabilirsiniz. Ama bizim işimiz iç tarafta kalan köyle. Maşallah kırk yılık tanıdık gibi karşıladılar köy meydanında, incik boncuk, süs eşyası satan yerlileri. Köy kahvesindeki damla sakızlı Türk kahvesinin tadı müthiş sakın kaçırmayın. Sanırım bunca tatlı yorgunluğun üzerine en güzeli de içinde yer alan birçok koyda denize girmek oldu. Kadırga Koyu, Sivrice Koyu ve Sokakağzı Koyları muazzam, hala hissediyorum o sudaki huzuru. Temizliği ve berraklığından bahsetmiyorum bile. Tabi ünlü antik kenti gezmeden olmaz giriş 10 Tl ve bu aylarda sabah 8’de açılıp akşam 8’de kapanıyor. Antik kentte yapacağınız en güzel şey bence gün batımını izlemek o yüzden akşam üstü giriş yapmanızda fayda var.
Kaz Dağları Milli Parkı
1774 metre yükseklikte Kaz Dağları 3 tepeden oluşmakta. Bunlar Baba Tepesi, Karataş Tepesi ve adını Sarıkız efsanesinden alan Sarıkız Tepesi. En yüksek tepesi Karataş Tepesi olarak geçiyor. Dünyada en çok endemik bitki barındıran ve oksijen bakımından da ikinci en zengin yer olması nedeniyle Milli Park olarak korunuyor. Bu yüzden dağı ve milli parkı gezmek sadece Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün kılavuzları eşliğinde mümkün. Parkın en yüksek tepesinden bakıldığında Ayvalık adalarını ve Yunan adalarını görerek müthiş bir manzarayla karşılaşıyorsunuz.
Milli park; düzenlenen Pınarbaşı ve Hasan Boğuldu günübirlik kullanım alanlarında bulunan kır gazinosu ve piknik alanı ile soluklanma ve keyifli vakit geçirme imkanı sunuyor. Ayrıca yukarıda bahsettiğim Mehmetalan Köyü’nde suları bol piknik alanları mevcut. E doğayla iç içe olup böyle güzel bir milli parkta kamp yapmamak olmaz. Biz de buradaki son gecemizi kampla taçlandırdık ve harika bir deneyim elde ettik kesinlikle vakti olanlara birkaç günlük bir kamp tavsiye ederim.Parka giriş ücreti kişi başı 5 TL, otomobille 15 TL, çadırla konaklama 30 TL (1-4 kişilik). Bahsettiğim gibi kılavuzlar eşliğinde gezerken edinilen kılavuzlarında fiyatı 55-115 TL arasında değişiyor.
Yazı kışı ayrı güzel olan bu güzel Kaz Dağları’nın keşfedilip gezilecek kim bilir daha nereleri var? Ben size deneyimlediğim kadarını anlattım umarım sizde böyle bir yolculuğa çıktığınızda daha güzelleriyle karşılaşırsınız. Gezdiğim en güzel noktalarından biri olan Kaz Dağları rehberliğim burada sona erdi yeni keşiflerde görüşmek üzere. Sizin de yeni rotalar için yorum ve önerilerinizi bekliyorum :) Sağlıcakla kalın :)