Herkese Merhaba.
Kardeşimin üniversite kaydı için gerekli işlemlerin gerçekleştirilmesi adına bir süredir aranızda bulunamadım. Hemen hızlı bir dönüşle yazılarıma başlamak istedim.
Konumuz fitness. Bu sporu bir çokları yaza girmeden bir kaç ay öncesinde, plajda toparlanmış bir vücutla gezip hava atmak için yapılan bir spor gibi görüyor. Öte yandan yine özellikle genç arkadaşlarımızın çok çok büyük bir kısmı ise Instagram’dan gördüğü estetik vücutlu erkeklere/kadınlara özenerek bir hevesle başlıyorlar. Sonuç ise hepinizin bildiği veya yaşadığı gibi hüsran…
Peki bu sporu yapmak istiyor, büyük bir hevesle başlıyorsunuz da neden ikinci ayı göremeden bırakıyorsunuz. bunlardan kısaca bahsedip maddeler halinde çözüm önerileri sunacağım. Hadi başlayalım:
- Gittiğiniz spor salonu evinize yakın olmalı. Araçla gidilen (şahsi araç değilse) hiç bir spor salonunda devamlılık sağlanamaz.
- Gitmek istediğiniz salonun ortalama fiyatı muhite göre değişmekle birlikte ortalama 100 TL’den aşağı olamaz. Öyle ise yine yüksek ihtimalle o salondan hayır gelmez.
- Gittiğiniz salon havadar olmalı. Daha antrenmana girmeden terlemeye başladığınız salon sizi ancak nefret ettirir.
- Salon hocalarınız fitness antrenörüne yakışır bir vücuda sahip olmalı. Yaşlı başlı göbeği kendinden önce giden biri ne kadar bilgili olursa olsun sizi negatif etkiler.
- Hocalarınız enerjik olmalı. Set aralarında sizi diri tutmalı hoş sohbetli olmalı.
- Bu işin karşılığı her adımı doğru ve düzenli yapmaktan geçer. Daha ilk ayda bir şey değişmedi deyip bu işi bırakamazsınız.
- Verdiğiniz emeğin karşılığını %70 beslenme %20 antrenman %10 uyku düzeni ile alabilirsiniz.
- Her şeyden öte bu spor için bir miktar bütçe de ayırmanız gerekiyor.
Fitness’a yeni başlayacaklar için genel anlamda tavsiyelerde bulunmaya çalıştım. İlerleyen zamanlarda beslenme ile ilgili de bir şeyler yazman istiyorum.
Soru ve görüşleriniz için: mustafaucar@kafakampus.com
