Osmanlı devrinde güvenlikten sorumlu yüksek mevkide bir amir, padişahın şehirde güvenliğin artırılması emri üzerine çalışmalara başlar.
Bu önlemlerden biri olarak da gece belli bir saatten sonra sokağa fenersiz çıkma yasağı getirmiş.
Bir kaç gün sonra gece devriye gezen zabitler kurala uymadığı gerekçesiyle 10 kişiyi yakalamış ve amirin huzuruna getirmiş. Her biri kendince bir mazaret sunmuş fakat falaka yemekten kaçamamışlar. Sıra 10. adama gelince adam başlamış anlatmaya:
“Efendim benim hanım hamiledir. Birden sancısı tuttu. Telaşlar doktor aramaya çıktım yanıma da fenerimi almayı unuttum, affedin” der.
Adamın telaşlı halini görünce kendisine inanan amir durumu anlar. Fakat emrine karşı çıkılmasına da razı gelemez. En sonunda adama döner ve “Karın bir daha olur olmadık saatlerde doğurmasın” der.
Bunun üzerine ufak bir azarla yırtan adam evine döndüğünde karısını görür. Çoktan doğum yapmış olan kadın durumdan habersiz olduğu için adamı paylar “Neredesin sen. Çocuğumuzu tek başıma doğurdum. Nerelerdeydin!”
Yaşadığı şoku üstünde atlatamayan adam kendine sıra gelene kadar ceza yiyen 9 kişiye işaret ederek şöyle der “Hanım hanım! Sen bugün bir doğurduysan, ben bugün dokuz doğurdum!” der.
-Daha detaylı ve daha çok hikayeye başvurmak isteyen okuyucalarımız İskender Pala’nın İki Dirhem Bir Çekirdek kitabına başvurabilir.
