Son zamanlarda müzik listelerini alt üst eden ve hak ettiği yeri bulan, Hip-Hop kültürünün dallarından biri olan Rap’i Türkiye’de icra eden MC’lerden bazılarıyla iletişime geçip, röportaj yaptım. İlk röportajımı Joker gibi iyi bir isimle yaptığım için mutluluk duyuyor, kendisine yeniden teşekkür ediyorum.
Gerçek ismi Mete Erpek olan Joker, Türkçe Rap’i sırtlayanlar arasında iyi bir isim. Hip-Hop kültürüne Graffiti ile başlayarak kapı aralayan Joker, daha sonralarda kendi sözlerini yazmaya başlamış.
1) Kendiniz hakkında biraz bahseder misiniz? Joker kimdir ve neler yapıyor?
1987 Eskişehir doğumlu Türkçe Rap sanatçısıyım. 16 yıldır kendi müziğimi icra ediyorum.
2) Müzik yapma işine nasıl ve ne zaman başladınız? Müzik yapmaya başlamanızda rol oynayan bir sanatçı veya çevrenizde bir kişi var mıydı?
Mikrofondan önce spreyle tanıştım aslında. Lise arkadaşım Mesut Bayraktar ile kurduğumuz bir graffiti grubumuz vardı ve illegal olarak yaklaşık 2 sene duvar boyadık. O dönemde yaptığımız çalışmalardan bazıları yıkıldı. Bu hayalleri peşinden koşan bir genç için üzülecek bir durum olmasının yanı sıra benim için kamçılayıcı oldu ve kendimi bu kültürün içerisinde ifade etme isteği duydum. Kendi sözlerimi yazmaya ve kendi müziğimi üretmeye başladım. Bu konuda tabii ki o dönemde dinlediğim, bugün gerçek olan hayallerimin altında imzaları olan Türkçe Rap’in en eski kalemlerinin etkisi oldu.
3) Bu işe başladığınız için aileniz tarafından bir engel, olumsuz herhangi bir söylem veya eylemle karşılaştınız mı? Karşılaştıysanız bunu nasıl aştınız?
Başladığım şeyin adı kesinlikle iş değildi. Tutku ve hayalperestlikti aslında. Bu hayaller peşinde koşarken hem ben hem Türkiye’de bu müziği icra eden arkadaşım çok fazla engelle karşılaştı. Her zaman bu engellerin üzerine gittik. Yeri geldi kıyafetlerimizden, tavırlarımızdan ve sözlerimizden dolayı toplum tarafından baskı altında tutulduk. Bu baskı hiçbir zaman bitmedi ki bugün dahi şarkı sözlerinden dolayı tutuklanan, yargılanan arkadaşlarımız var. Ama ben hiçbir zaman hayallerimin peşini bırakmadım. Bana inanan insanlar da inancından vaz geçmedi. Ben inandığım kültür için müzik yaptım, şarkı söyledim ve bize inanmayan kalabalıklar yanımızda azınlık haline gelene kadar bu inancımız devam etti. Edecek de…
4) İlk defa ‘Ben belirli bir kitleye ulaşmışım ve dinleniyorum. Artık ünlüyüm.’ dediğiniz bir an oldu mu? Olduysa o andan biraz bahseder misiniz?
Ünlü olmak bu ülkede övünülecek ya da zor bir kavram değil bence. Çünkü elinizi sallasanız fenomene veya YouTuber’a çarpar ki bu kişiler kendini ünlü kategorisinde görüyor. Benim lügatımda ünlü olmanın yerinde sanatçı olabilmek var. Sanatçı olmak ise sonsuz bir seyirdir. Oldum veya tamam diyebilmenizin imkanı yoktur. Kitleme baktığımdaysa önemli olan onlara ne derece karşılık verebildiğimdir.
5) Kendinizi Hip-Hop kültürünü yaşayan bir MC olarak görüyor musunuz?
Hip hop kültürünü yaşayan ve yaşatan bir MC olarak görüyorum kendimi.
6) Bandrollü albüm yapmayı mı daha çok seviyorsunuz yoksa Underground albüm yapmayı mı? Niçin?
Yeraltının tadı her zaman başkadır. Yeraltı mücadelenin en çetin verildiği arenadır. Profesyonellikte elde etmiş olduğunuz başarıların temelinde yeraltında kaybettikleriniz yatar. İkisini birbirinden ayırmak mümkün değil. Bugün profesyonel kayıt stüdyolarında ses mühendisleri tarafından iş yapıyorsam bunu zamanında kendi kayıtlarımı kendim aldığım günlere borçluyum.
7) Kendi kariyerinizi geçmiş, şu an ve gelecekte nasıl görüyorsunuz?
Ben kendimi kariyeri için sürekli daha iyisini yapmak için geçmişten beri mücadele veren biri olarak görüyorum.
8) Rap dışında hangi müzik türlerini dinlersiniz? Türkiye’de gelmiş geçmiş en iyi sanatçı dediğiniz bir isim var mı?
Müzik konusunda çok ayrımcı değilim dinlediğim şey hoşuma gidiyorsa listeme alıyorum. Türkiye’de gelmiş geçmiş en iyi sanatçının belirlenmesi bana mı kaldı bilmem ama Barış Manço’nun yeri çok ayrıdır.
9) Türkiye’de Freestyle’ın doğru yapıldığını düşünüyor musunuz? Sizin dışınızda iyi freestyle yaptığını düşündüğünüz isimler var mı?
Freestyle’ın doğru/yanlış kalıplarına sığacak bir kavram olmadığını düşünüyorum. Yani “bunun doğrusu bu bak” diyebileceğiniz bir konu olamaz adı üstünde “serbest stil”. Doğaçlama eğer karşılıklı atışma şeklindeyse rakibinizi alt edecek kafiyeleri dizersiniz, rakibinizin cevaplarına veya açıklarına göre kompozisyonlar oluşturursunuz.
10) Düet (feat) yapmadığınız ama yapmak istediğiniz isim veya isimler var mı?
Ben bu konuda kendimi şanslı ve mücadelesi sonucunda hakkını almış biri olarak görüyorum. Düet yapmaktan öte Rap’le tanıştığım yıllarda hayranlıkla takip ettiğim Ceza, Dr. Fuchs, Fuat Ergin, Sirhot, Ayben, Lewo, Naci Berktaş gibi bu işin usta isimlerin takdirini kazanma fırsatım oldu.
11) Sizin de katıldığınız çok profesyonel ve eğlenceli bulduğunuz bir organizasyon var mı?
Etkinliklerin çoğunda eğlenirim çünkü ben eğlenmezsem seyircinin eğlenmesini bekleyemem. Bu bağlamda çıktığım sahneler teknik açıdan profesyonel sayılmayacak sahneler de olsa aldığım haz paha biçilmez olur.
12) O Ses Türkiye’ye katılmanızın olumlu ve olumsuz yanları neler oldu? Yarışmada herhangi bir sıkıntı yaşadınız mı? Türkçe rap’in televizyona enjekte edilmesini nasıl buluyorsunuz?
Müzik yarışmalarına önyargılı yakşaştığım bir dönem oldu kariyerimde. O Ses Türkiye’de bu önyargılarımla yüzleşme fırsatı buldum en büyük artısı buydu. Benden götürdüğü bir konu olmadı. Televizyon ülkemizde reklamınızı en iyi ve etkili yapabileceğiniz mecralardan biridir. Türkçe Rap’in günümüzde popüler olmasını televizyona ve dizilere bağlıyorum. Popülerliğin getirileri ve götürüleri tartışılır tabi.
13) Yakın zamanda katılacağınız bir organizasyon veya sahne alacağınız yerler var mı?
Önümüzdeki günlerde sahne alacağım en yakın etkinlik “Gezgin Fest 2018”.
14) Şarkı ve albüm çıkarma sıklığınızı değiştirmek ister misiniz? Yakın zamanda albüm veya parça hazırlığınız var mı?
Albüm yapmak uzun ve yorucu bir süreç. Bu süreci internete şarkı ve albüm verdiğim dönemde çok yoğun yaşadım. Bu sıklık kitlenizin sizden beklentilerine göre değişebilir. Profesyonellik ise bazı kriterleri de beraberinde getiriyor. Ben de henüz bir albüm maratonundan çıktım ve yeni albüm kayıtlarımı bitirdim. Önümüzdeki günlerde müzik marketlerde yer alacak.
15) Yaptığınız çalışmalardan kendi nezdinizde en iyi ve en kötü diye değerlendirdiğiniz parçalar var mı? En iyi bulduğunuz şarkılarınızın sürecinden bahseder misiniz?
Şarkılarımı en iyi/en kötü olarak değil de sahnede söylemekten, dinlemekten, dinletmekten keyif aldığım/keyif almadığım olarak ayırabilirim. Çok fazla keyif aldığım çalışmam var anlatırsam uzun bir röportaj olabilir. :)
16) ‘Yaşamak Öldürür’ isimli parçanızın bu kadar iyi sonuçlar vereceğinizi düşünmüş müydünüz? Süreci anlatır mısınız?
Düşünmüyordum tabi. “Yaşamak Öldürür” kariyerim açısından bir viraj projedir. Bu projeyle bazı şeyleri geride bıraktım bazı hedeflerimin de yoluna koyuldum. Üretmekte olduğum veya eski şarkılarımı bir araya getirerek değil, albüm yapmak için şarkı ürettiğim planlı projeli bir çalışmanın ürünüdür. Tüm bunlara ek olarak çok değerli Fuat Ergin düeti olması açısından benim için önemli bir albümdür.
17) Eskişehir’in sizin için ve Türkçe rap için önemi nedir?
Benim hikayem Eskişehir yani nasıl anlatılır ki? Burada doğdum burada Joker oldum.
18) Türkiye’de geçmiş, şu an ve gelecekte Türkçe rap’in ve Hip-Hop’ın konumunu ve gelişimini nasıl görüyorsunuz?
Rap müziği ayrı bir kavram olarak değerlendiremeyiz çünkü hip hop başlı başına bir kültür ve bütündür. Rap müzik de break dance, graffiti ve disc jockey gibi bu bütünün parçalarıdır. Konumu ve gelişimi ne olacağı uzun uzun tartışılabilir fakat hip hop’ın tek değişmez gerçeği her zaman var olacağıdır.
19) Türkçe rap’in daha da ilerlemesi için yapılması gerekenler nelerdir?
İlerlemesi, büyümesi, popüler olması, balon bir kitleye hitap etmesi değil de kaliteli, bilinçli, bilgi birikimi yüksek bir kitle oluşturma konusunda en büyük görev biz mc’lere düşüyor. Eğer kaliteli projelerde yer alırsak ve iyi şarkılar yaparsak bunun önce bireysel sonra kitlesel olumlu sonuçları olacaktır.
20) Hiphoplife’ın Türkçe rap için yaptıkları ortada. Yine onların bir etkinliği olan ‘Serbest Atış’ projesini nasıl buldunuz? Orada hazırlayıp, kayıt aldığınız parçayı albüme ekleyeceğinizi belirtmiştiniz ama daha sonrasında bir açıklama ile eklemeyeceğinizi belirttiniz. Çok sık sorulan ve beğenilen bu parçayı eklememe sebebin nedir? Albüm dışında single olarak görme ihtimalimiz var mı?
Serbest Atış benim gibi kendi prodüksiyonları dışında çok fazla müziğe söz yazmamış MC’ler için verimli bir çalışma ortamıydı. Şarkıyı yaptığımız süreçte şu anda tamamladığım albüm henüz şekillenmemişti. Albüm hazırlama konusunda bahsettiğim profesyonelliğin getirdiği bazı kriterler beni bu kararı almaya zorladı. Çünkü albüm konseptini korumak ve dinleyiciye istediğini vermek arasında ince bir çizgi vardır. Şu an için albüm sonrası single olarak değerlendirip değerlendirmeyeceğimi söylemek zor.
21) Türkçe rap, diğer müzik türlerinden farklı olduğu için MC’ler arasında gerginlik ve küslükler çok sık yaşanıyor. Siz bu konu hakkında görüş bildirmek ister misiniz?
Sanatçılar arasında en çok problem yaşanan tür bana göre pop müzik. İnsanların rap sanatçılarına karşı ördüğü duvarlar sebebiyle dışarıdan kavgacı/gürültücü olarak görünüyor olmamız çok yanlış. Biz MC’ler kavgaların küslüklerin ve problemlerin yine rap ile aşılabileceğine inanan kişileriz. Eğer bir rekabet söz konusuysa kimin haklı/haksız kimin iyi/kötü olduğuna hem şarkılar hem de dinleyici karar verir. Bu durumu başka bir platforma en son raddeye gelene dek taşımamaya çalışırız. Lakin söz konusu pop müzik sanatçılarının aralarındaki problemler olduğunda iş mahkemelerde sonuçlanır.
22) Türkçe rap piyasasını sıkı bir şekilde takip eder misiniz? Dinlediğiniz isimler var mı? Varsa bu isimler hangileri?
Uzun zamandır özellikle dinlediğim kimse yok. Bunun yerine eski okul rapleri dinlemeyi tercih ediyorum. Bir yandan da dünya listelerine göz attığım oluyor.
23) Türkçe rap sektöründe şu an değiştirebileceğiniz bir takım şeyler olsa neleri değiştirmek istersiniz?
Ben bu konuda dengeye inanan biriyim. Eğer işleri olması gerekenden daha ileri ya da daha iyi hale getirirsem dengenin bozulabileceğini düşünüyorum. Çünkü kendi kariyerime baktığımda yıllar önce “keşke şöyle olsa, keşke böyle olsa” dememe rağmen her şeyin gerçekleşmesi gereken zamanda ve süreçte gerçekleştiğini fark ettim.
24) Her zaman MC’lerin Türkçe rap için yapmaları gerekenleri konuşuyoruz ama işin diğer tarafında bu müzik türünün büyük bir dinleyici kitlesi var ve o tarafın gerekliliklerinden çok bahsedilmiyor. Sizce gerçek bir Türkçe rap dinleyicisinin nasıl bir tavır takınması gerek? Türkçe rap’in daha da ilerlemesi için dinleyicinin neleri daha çok, neleri daha az yapması gerek?
Bunun etki/tepki meselesi olduğunu düşünüyorum. Yani ne ekersen onu biçersin. Sanatçının “Dinleyici Misyonları” diye bir derdi olmaz. Dinleyicinin görevi değil tercihleri olur. Dinler veya dinlemez, beğenir veya beğenmez. Eğer dinlediği şeyi beğenir, severse zaten uğruna her şeyi göze alır.
25) Son dönemlerde yaygınlaşan TRAP hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Sizi de TRAP yaparken görme ihtimalimiz var mı?
TRAP yapma ihtimalim olduğunu sanmıyorum. Yani “mumble rap” bana saçma geliyor. Rap’in skalasında bir çok kavramdan bahsedebilirsiniz fakat TRAP bambaşka bir olay. Isınamadım.
26) Joker ismi nereden geliyor?
Yeraltından.
27) Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Teşekkür ederim.
Kafakampüs olarak Mete Erpek – Joker’e bizlere ayırdığı zaman ve paylaştıkları için teşekkür ederiz.
