Sarılma içerisindeki küçük dokunuşlar belirli sinirlerin uyarılmasını sağlıyor. Yalnızca tüylü bölgede bulunan afferent c-tensel nöronlar, diğer sinirlerden farklıdırlar. Afferent c-tensel nöronlar yalnızca ışığa ve yavaş dokunmaya tepki verirler ve en güzeli endorfinlerin salınımını tetikler. İşte bu sebeple saçımızın okşanması bize mutluluk verir.
Endorfinler uyuşturucu benzeri ağrı kesici etki yaratır. Sarılma konusu üzerinde yapılan bir çalışmada, sarılmanın etkisinin çözümlenmesi için araştırmacılar PET olarak bilinen bir beyin görüntüleme formu kullandılar ve insan gövdesine yavaşça dokunmanın beyinde ciddi endorfin cevabı olduğunu öğrendiler.
Psikolojik acı hissetme durumunda işleyen beyin bölgeleri ile fiziksel acı hissedilirken işleyen beyin bölgeleri aynıdır. Endorfinler de bu acıların dindirilmesini sağlar. Bu yüzden her türlü acı çeken birine sarılmak onun için oldukça rahatlatıcı olacaktır.
Sarılmanın her iki taraf için de ciddi faydaları var elbette. İşte onlar:
- Stres ve endişeye karşı birebirdir.
- Özellikle çocuklarda özgüveni geliştirir.
- Sinir sistemini dengeler.
- Dopamin ve oksitosin salgılatır.
- Bağışıklığı güçlendirir.
Özetle sarılmak, huzura giden yollardan bir tanesi. Güvende hissettiriyor. Sarılmakla ilgili onca şarkı, onca şiir boşuna değil, adeta bir sesleniş. Sarılmanın şekli bile sanki bir tamamlanma gibi. “Ben buradayım” demenin bir başka hali :)
