Zamanda yolculuk günümüzde mevcut değil ama sana özel geçmişe seyahat paketi var. Kokular işte, biliyorsun. Hani seni alıp çocukluğuna kadar götüren kokular…
Bazen oyun oynadığın o sokağa ve eğer şanslıysan sokaktaki o oyuna götürür.
Alır o koku, büyükannenin evine bırakır. Mutfakta pişen tarhana kokusuna kadar yaşatır. Akşam sarıldığın nevresim kokusuna kadar…
Sonra seni bir alır, ilk aşkının kapısının önüne bırakır. Bahçesindeki dut ağacına kadar hatırlatır.
Yeri gelir sahile, balıklara, vapurlara, bulutlara götürür.
Kahve mi çay mı? Hangisinin kokusu seni mutlu yere götürürse, seçenek odur o an.
Bazen o koku öyle bir kokudur ki, güvende hissettiğin bir kucağa götürür.
Ya da alır seni huzur bulduğun omuza götürür. Tekrar tekrar.
Öyledir ki koku, birinin yanı başına dahi götürür. “Kimse bilmesin onun kokusunu, onlara da böyle hissettirmesin” diye bir dilek doğar o an.
Hiç anlamazsın ama öyle bir koku uğrar ki yanına “ulan” dersin,
“şimdi ne alaka!”.
